Biyografi’nin
tanımından başlayarak, kapsam, teknik ve teorisi hakkında önemli
sorunlar vardır.(1)
Biyografi, birçok ders kitabının yazdığının aksine, bir edebi tür değil,
edebiyata kaynaklık eden üretken bir konu alanıdır. Ve bu yönüyle
biyografi, araştırma metinleri yanında şiir dahil, hemen her edebi türde
ürünler verilebilecek çeşitliliktedir.
Tür olarak biyografi
Burada önemli olan kelime ‘tür’dür… Zira yazarın öncelikle unutmaması
gereken şey, bir konunun, tür olarak kendisine ifade ettiği edebi özü ve
imkanları seçmesidir. Çünkü edebiyat ve literatür (yazın) türleri,
belirli yasalara göre gelişir. Ve her eserin, kendi türüne ait
gelişiminin bir zamanı veya bir safhası vardır.(2)
Biyografi tanımına giriş
Biyografi, “bios” (canlılık, hayat) ve “graphe” (yazı, şekil)
kelimelerinin bileşiminden oluşur. Bir hayat hikayesi anlatan yazılara
verilen addır. Biyografi, bir hayatın tamamını veya bir kısmını anlama
girişimidir.(3)
Tercüme-i hal’den biyografiye
Biyografinin Osmanlı Türkçesindeki karşılığı tercüme-i hal’dir… Bu da
yaşanan bir ömrün, kişiye özgü bir halin, anlaşılır bir dille ifadesi
anlamına gelir. Bu karşılık, biyografinin tam olarak başkasını anlamaya
yönelik bir çaba olduğunu gösterir.(4)
Haltercemesi yani biyografi, bir kimsenin hayatının tarihçesidir…
Anlatılan kişi hangi sahada önemliyse, hakkındaki haltercemesi o tarih
kolunun bir kısmını teşkil eder. Biyografi yazarlarının maksadı,
anlattığı şahsı bütün hususiyetleriyle canlandırmaktır.(5)
Batı’da ilk biyografi tanımlamaları
Biyografi, edebi bir konu alanı olarak ilk kez 17. yüzyılda, dönemin
oyun yazarı ve şairi olan John Dryden tarafından tanımlanmıştır.(6)
Seçmece biyografi tanımları
* Biyografi terimi, hayatları, ilgileri ve uzmanlık alanlarıyla
yaşadıkları çağın ve toplumun ilerisinde olan, sıra dışı hayatlarıyla
insanların ilgisini çeken kişiler hakkında başkaları tarafından kaleme
alınan yaşamöyküleridir.(7)
Biyografinin yazılma amacı, bir kişiyi eserleri, kişiliği, görüşleri ile
tanıtmaktır. Biyografi, anlatılan kişinin dönemini, çevresini dikkate
alarak yazılır. Biyografi, seçkin bir meslek mensubuyla sıradan bir
insan arasında metot bakımından bir ayırım yapmaz.(
Birkaç biyografi tanımı daha
* Kendi alanlarında ünlü olmuş kişilerin hayatlarını, neler
yaptıklarını, ülke ve dünya insanlığına neler kazandırdıklarını,
hayatlarının önemli başarılarını ve dönüm noktalarını bütünüyle anlatan
yazı ve kitaplara biyografi (yaşamöyküsü) denir.(9)
* Tanınmış insanların hayatlarını, eserlerini, başarılarını anlatmak
amacıyla yazılan yazılara biyografi denir.
* Çeşitli alanlarda başarı gösteren kişilerin hayatının anlatıldığı
yazılardır.
Tercüme-i hal, hayat hikayesi, yaşam öyküsü isimleriyle de anılan
biyografi; bir kimsenin hayatını anlatan yazı, ünlü bir şahsın hayatının
derlenip toplanıp anlatılması; tanınmış, sevilmiş, hayatında örnek
olmuş, eserler yazmış, ün bırakmış kişileri tanıtmak gayesiyle yazılan
kompozisyonlar; yurtlarına, insanlığa büyük hizmetleri dokunmuş önemli
kişilerin çalışmalarını, hayatlarını anlatan yazılardır.
Biyografinin kapsamı
Biyografide, hayatı anlatılan kişinin ailesi, doğduğu ve yaşadığı
yerler, ilk arkadaşları, tahsil çağı ve yetiştiği çevre hakkındaki
bilgiler özetle kimliği hakkındaki bilgiler yer almalıdır.(10) Ayrıca o
kimsenin doğum tarihi, memleketi, yetişme tarzı, iş hayatı, kişiliği,
hizmetleri, etkisi, eserleri hakkında bilgi ve özellikle onun hayatını
yazarın kaleme alma gerekçesi, eser içinde anlatılmalıdır.
Biyografi vak’ası
Biyografi vak’ası, biyografisi yazılan kişinin, hayatının bir noktasını
aydınlatan anlamlı bir olaydır. Fevziye Abdullah Tansel, biyografi sever
gençlere, tam biyografik çalışmalardan önce, yazmak istediği kişinin
hayatının bir noktasını anlatan yazılar yazmasını tavsiye eder.(11)
BİYOGRAFİNİN ÖZELLİKLERİ
Biyografi, hayatı yazılan kişinin kendisi tarafından değil, onunla
ilgili araştırma yapan, bilgi ve belgelere ulaşan veya onun hayatına
yakından tanıklık etmiş kişiler tarafından kaleme alınır
1.Değerlendirmede ölçülü olmak
Yazar biyografik veya tarihi verileri kullandığı zaman bunu, önyargısız
olarak yapmalıdır.(12)
Üslupta eleştirel olma, kişiye yönelik bir hakaret sınırına
varmamalıdır. Bunun tersi olarak saygı da abartılmamalı, kişi
yüceltilmeye kalkışılmamalıdır. Ölçüyü bulmak önemlidir, bu da biyografi
yazarlığının kendine özgü ustalık isteyen özelliklerinden biri
olmalıdır. Ama gerçeğe sadık kalmaya çalışmak bir çözüm olabilir.(13)
Ama biyografi bir varsayımdan hareket eder
Biyografik yaklaşım, gerçekçi olma ön şartına rağmen, aynı zamanda, çok
basit bazı psikolojik gerçeklere önem vermez. Bir biyografi eseri,
hayatı yazılan kişinin gerçek yaşayışından ziyade, yazarın, hayatı
yazılan kişiyi algılamasını ortaya koyar.
2.Belgelere dayanmak
Biyografi yazarı veya belgesel yönetmeni, anlattığı kişiyle ilgili
verilerin incelenmesinde titiz davranmalıdır. Anlattığı kişiyle ilgili
bütün belge ve bilgileri toplamaya çalışmalıdır. Biyografi yazarı,
yazdığı kişiyi, kendi duygularına göre değil, belgelere dayanmak
suretiyle tanıtmaya çalışmalıdır. Biyografi, tarih araştırmalarında
olduğu gibi, her türlü belgeden faydalanır. Ama en çok hatıratlar,
mektuplar, o şahsın bıraktığı eserlerden yararlanılır.(14)
3.Kronolojik anlatımı gözetmek
Bir şahsı tanıtabilmek için en iyi metot, onun hayatını kronolojik
sıraya tabi tutmaktır.(15) Hayat hikayesi yazılan kişinin doğumu, aile
çevresi, eğitim süreci, kişiliği, arkadaşlık ve akrabalık ilişkileri,
sosyal hayatı, aşkları, evliliği ve çocukları, alanındaki mümeyyiz vasfı
(ayırıcı özelliği), varsa başarısı kronolojik (zaman dizin) bir akışla
işlenebilir. Ancak kronolojik akış, zorunluluk değil, okuyucunun yazılan
kişinin hayatının bütününü kavrayabilmesi için bir kolaylıktır.
Biyografi’nin vazgeçilmez şartı kronoloji
Bütün biyografilerin ortak özelliği, kişinin doğum ve ölümü arasındaki
kronolojik hikayesidir… Böylece tarih'i ve biyografi'yi aynı çizgiye
yerleştiren faktörün de kronoloji olduğu görülmektedir. Kısa ve yalın
bir tarifle, tarih bir dönemin ve o dönemdeki olayların, bir devletin
veya devletler arası ilişkilerin kronolojisi, biyografi ise ferdin
kronolojisidir.(16)
Kronoloji= kişinin, yaşadığı 'somut' olayların dökümü
‘Oğuz Atay'ın Biyografik ve Kurmaca Dünyası’ adlı kitabın yazarı Prof.
Dr. Yıldız Ecevit, kitabın sunuş yazısında, biyografi yazarının temel
sorunundan söz eder: “Yaşamın, birbirine eklemlenen kronolojik bir
olaylar zincirinden oluştuğunu düşünen bir biyografi yazarının yapacağı
iş bellidir: Biyografisini yazdığı kişinin, yaşadığı 'somut' olayların
bir dökümünü yapacaktır.”(17)
4.Anlatılan kişinin ayırıcı özelliğini vurgulamak
Biyografi, kişiyi bütün insanlarda görülen ortak beşeri özellikleriyle
anlatmakla yetinmez. Biyografi ele aldığı insanı, aynı zamanda kendine
özgü hali ve karakteriyle, kendi sesi, kendi nefesi, kendi dili, kendi
mantığı ile veren bir çalışmadır. Anlaşılmak istenen hayat, özelliği
olan bir hayattır. Sahip olduğu bu özellik, onu, dikkat çekici hale
getirir. Sıradan hayatların biyografisi üzerinde pek durulmaz.
Biyografisi yazılacak hayatın bir öyküsü, farklı bir yönü olması
gerekir.(18)
5.Biyografik olguyu yakalamak
Biyografinin amacı, kişinin hayatındaki biyografik olguları
yakalamaktır. Yorum hakkını yazarın okuyucuya bırakması daha doğrudur.
Söylenti ve dedikodulara, asılsız bilgilere yer verilmemelidir. Bunlar
biyografi yazımı sırasında bir veri olarak bilinmeli ama daima gerçek
bilgilerin yakalanmasına çalışılmalıdır.
Kişinin hayatı abartılarak veya küçültülerek verilmemelidir. Ama
biyografiler genellikle sevilen kişiler üzerine yazıldığından, her bir
cümle onun ne kadar önemli bir kişi olduğunu vurgulama tezine dayalı
ortaya çıkar. Övgünün ve yerginin ortasını bulmak, her zaman bilimsel
bir serinkanlılığı ve eleştirel bir yaklaşımı gerektirir.(19) Bunların
bazıları, çoksatmak gayesiyle yazılan yazılardır.
Sonuç:
Biyografi, yerli bir bilim dalıdır
Biyografi, İslam milletlerinin, dolayısıyla Osmanlı'nın da, Batı'dan
almadığı, kendi öz malı bir bilim alanıdır. Osmanlı’da bu türün, bir
kişi için yazılanlarına ‘tercüme-i hal’, birden fazla kişiyi ihtiva
edenler için yazılanlarına ‘teracim-i ahval’ denirdi.
Şark zevki hemen bütün kitap adlarında olduğu gibi bu alanda da zengin
bir başlık koleksiyonu sergiler. Sevgili Peygamberimiz Hazreti
Muhammet’in hayatı olan siyer'lerden başlayarak tabakat, vefeyat,
tezkire, esami, sicil, şecere, sefine, mecalis, hadika, ravza, riyaz,
gülzar, gülşen gibi olağanüstü sayıda kitap adı, zengin muhtevalarıyla
biyografi kaynakları kütüphanelerimizde bulunmaktadır.(20)
Neticede biyografi ve otobiyografi, geçmişte kalan bir yaşantıyı, anlama
ve onun bilgisini yeniden üretme çabasıdır
tanımından başlayarak, kapsam, teknik ve teorisi hakkında önemli
sorunlar vardır.(1)
Biyografi, birçok ders kitabının yazdığının aksine, bir edebi tür değil,
edebiyata kaynaklık eden üretken bir konu alanıdır. Ve bu yönüyle
biyografi, araştırma metinleri yanında şiir dahil, hemen her edebi türde
ürünler verilebilecek çeşitliliktedir.
Tür olarak biyografi
Burada önemli olan kelime ‘tür’dür… Zira yazarın öncelikle unutmaması
gereken şey, bir konunun, tür olarak kendisine ifade ettiği edebi özü ve
imkanları seçmesidir. Çünkü edebiyat ve literatür (yazın) türleri,
belirli yasalara göre gelişir. Ve her eserin, kendi türüne ait
gelişiminin bir zamanı veya bir safhası vardır.(2)
Biyografi tanımına giriş
Biyografi, “bios” (canlılık, hayat) ve “graphe” (yazı, şekil)
kelimelerinin bileşiminden oluşur. Bir hayat hikayesi anlatan yazılara
verilen addır. Biyografi, bir hayatın tamamını veya bir kısmını anlama
girişimidir.(3)
Tercüme-i hal’den biyografiye
Biyografinin Osmanlı Türkçesindeki karşılığı tercüme-i hal’dir… Bu da
yaşanan bir ömrün, kişiye özgü bir halin, anlaşılır bir dille ifadesi
anlamına gelir. Bu karşılık, biyografinin tam olarak başkasını anlamaya
yönelik bir çaba olduğunu gösterir.(4)
Haltercemesi yani biyografi, bir kimsenin hayatının tarihçesidir…
Anlatılan kişi hangi sahada önemliyse, hakkındaki haltercemesi o tarih
kolunun bir kısmını teşkil eder. Biyografi yazarlarının maksadı,
anlattığı şahsı bütün hususiyetleriyle canlandırmaktır.(5)
Batı’da ilk biyografi tanımlamaları
Biyografi, edebi bir konu alanı olarak ilk kez 17. yüzyılda, dönemin
oyun yazarı ve şairi olan John Dryden tarafından tanımlanmıştır.(6)
Seçmece biyografi tanımları
* Biyografi terimi, hayatları, ilgileri ve uzmanlık alanlarıyla
yaşadıkları çağın ve toplumun ilerisinde olan, sıra dışı hayatlarıyla
insanların ilgisini çeken kişiler hakkında başkaları tarafından kaleme
alınan yaşamöyküleridir.(7)
Biyografinin yazılma amacı, bir kişiyi eserleri, kişiliği, görüşleri ile
tanıtmaktır. Biyografi, anlatılan kişinin dönemini, çevresini dikkate
alarak yazılır. Biyografi, seçkin bir meslek mensubuyla sıradan bir
insan arasında metot bakımından bir ayırım yapmaz.(
Birkaç biyografi tanımı daha
* Kendi alanlarında ünlü olmuş kişilerin hayatlarını, neler
yaptıklarını, ülke ve dünya insanlığına neler kazandırdıklarını,
hayatlarının önemli başarılarını ve dönüm noktalarını bütünüyle anlatan
yazı ve kitaplara biyografi (yaşamöyküsü) denir.(9)
* Tanınmış insanların hayatlarını, eserlerini, başarılarını anlatmak
amacıyla yazılan yazılara biyografi denir.
* Çeşitli alanlarda başarı gösteren kişilerin hayatının anlatıldığı
yazılardır.
Tercüme-i hal, hayat hikayesi, yaşam öyküsü isimleriyle de anılan
biyografi; bir kimsenin hayatını anlatan yazı, ünlü bir şahsın hayatının
derlenip toplanıp anlatılması; tanınmış, sevilmiş, hayatında örnek
olmuş, eserler yazmış, ün bırakmış kişileri tanıtmak gayesiyle yazılan
kompozisyonlar; yurtlarına, insanlığa büyük hizmetleri dokunmuş önemli
kişilerin çalışmalarını, hayatlarını anlatan yazılardır.
Biyografinin kapsamı
Biyografide, hayatı anlatılan kişinin ailesi, doğduğu ve yaşadığı
yerler, ilk arkadaşları, tahsil çağı ve yetiştiği çevre hakkındaki
bilgiler özetle kimliği hakkındaki bilgiler yer almalıdır.(10) Ayrıca o
kimsenin doğum tarihi, memleketi, yetişme tarzı, iş hayatı, kişiliği,
hizmetleri, etkisi, eserleri hakkında bilgi ve özellikle onun hayatını
yazarın kaleme alma gerekçesi, eser içinde anlatılmalıdır.
Biyografi vak’ası
Biyografi vak’ası, biyografisi yazılan kişinin, hayatının bir noktasını
aydınlatan anlamlı bir olaydır. Fevziye Abdullah Tansel, biyografi sever
gençlere, tam biyografik çalışmalardan önce, yazmak istediği kişinin
hayatının bir noktasını anlatan yazılar yazmasını tavsiye eder.(11)
BİYOGRAFİNİN ÖZELLİKLERİ
Biyografi, hayatı yazılan kişinin kendisi tarafından değil, onunla
ilgili araştırma yapan, bilgi ve belgelere ulaşan veya onun hayatına
yakından tanıklık etmiş kişiler tarafından kaleme alınır
1.Değerlendirmede ölçülü olmak
Yazar biyografik veya tarihi verileri kullandığı zaman bunu, önyargısız
olarak yapmalıdır.(12)
Üslupta eleştirel olma, kişiye yönelik bir hakaret sınırına
varmamalıdır. Bunun tersi olarak saygı da abartılmamalı, kişi
yüceltilmeye kalkışılmamalıdır. Ölçüyü bulmak önemlidir, bu da biyografi
yazarlığının kendine özgü ustalık isteyen özelliklerinden biri
olmalıdır. Ama gerçeğe sadık kalmaya çalışmak bir çözüm olabilir.(13)
Ama biyografi bir varsayımdan hareket eder
Biyografik yaklaşım, gerçekçi olma ön şartına rağmen, aynı zamanda, çok
basit bazı psikolojik gerçeklere önem vermez. Bir biyografi eseri,
hayatı yazılan kişinin gerçek yaşayışından ziyade, yazarın, hayatı
yazılan kişiyi algılamasını ortaya koyar.
2.Belgelere dayanmak
Biyografi yazarı veya belgesel yönetmeni, anlattığı kişiyle ilgili
verilerin incelenmesinde titiz davranmalıdır. Anlattığı kişiyle ilgili
bütün belge ve bilgileri toplamaya çalışmalıdır. Biyografi yazarı,
yazdığı kişiyi, kendi duygularına göre değil, belgelere dayanmak
suretiyle tanıtmaya çalışmalıdır. Biyografi, tarih araştırmalarında
olduğu gibi, her türlü belgeden faydalanır. Ama en çok hatıratlar,
mektuplar, o şahsın bıraktığı eserlerden yararlanılır.(14)
3.Kronolojik anlatımı gözetmek
Bir şahsı tanıtabilmek için en iyi metot, onun hayatını kronolojik
sıraya tabi tutmaktır.(15) Hayat hikayesi yazılan kişinin doğumu, aile
çevresi, eğitim süreci, kişiliği, arkadaşlık ve akrabalık ilişkileri,
sosyal hayatı, aşkları, evliliği ve çocukları, alanındaki mümeyyiz vasfı
(ayırıcı özelliği), varsa başarısı kronolojik (zaman dizin) bir akışla
işlenebilir. Ancak kronolojik akış, zorunluluk değil, okuyucunun yazılan
kişinin hayatının bütününü kavrayabilmesi için bir kolaylıktır.
Biyografi’nin vazgeçilmez şartı kronoloji
Bütün biyografilerin ortak özelliği, kişinin doğum ve ölümü arasındaki
kronolojik hikayesidir… Böylece tarih'i ve biyografi'yi aynı çizgiye
yerleştiren faktörün de kronoloji olduğu görülmektedir. Kısa ve yalın
bir tarifle, tarih bir dönemin ve o dönemdeki olayların, bir devletin
veya devletler arası ilişkilerin kronolojisi, biyografi ise ferdin
kronolojisidir.(16)
Kronoloji= kişinin, yaşadığı 'somut' olayların dökümü
‘Oğuz Atay'ın Biyografik ve Kurmaca Dünyası’ adlı kitabın yazarı Prof.
Dr. Yıldız Ecevit, kitabın sunuş yazısında, biyografi yazarının temel
sorunundan söz eder: “Yaşamın, birbirine eklemlenen kronolojik bir
olaylar zincirinden oluştuğunu düşünen bir biyografi yazarının yapacağı
iş bellidir: Biyografisini yazdığı kişinin, yaşadığı 'somut' olayların
bir dökümünü yapacaktır.”(17)
4.Anlatılan kişinin ayırıcı özelliğini vurgulamak
Biyografi, kişiyi bütün insanlarda görülen ortak beşeri özellikleriyle
anlatmakla yetinmez. Biyografi ele aldığı insanı, aynı zamanda kendine
özgü hali ve karakteriyle, kendi sesi, kendi nefesi, kendi dili, kendi
mantığı ile veren bir çalışmadır. Anlaşılmak istenen hayat, özelliği
olan bir hayattır. Sahip olduğu bu özellik, onu, dikkat çekici hale
getirir. Sıradan hayatların biyografisi üzerinde pek durulmaz.
Biyografisi yazılacak hayatın bir öyküsü, farklı bir yönü olması
gerekir.(18)
5.Biyografik olguyu yakalamak
Biyografinin amacı, kişinin hayatındaki biyografik olguları
yakalamaktır. Yorum hakkını yazarın okuyucuya bırakması daha doğrudur.
Söylenti ve dedikodulara, asılsız bilgilere yer verilmemelidir. Bunlar
biyografi yazımı sırasında bir veri olarak bilinmeli ama daima gerçek
bilgilerin yakalanmasına çalışılmalıdır.
Kişinin hayatı abartılarak veya küçültülerek verilmemelidir. Ama
biyografiler genellikle sevilen kişiler üzerine yazıldığından, her bir
cümle onun ne kadar önemli bir kişi olduğunu vurgulama tezine dayalı
ortaya çıkar. Övgünün ve yerginin ortasını bulmak, her zaman bilimsel
bir serinkanlılığı ve eleştirel bir yaklaşımı gerektirir.(19) Bunların
bazıları, çoksatmak gayesiyle yazılan yazılardır.
Sonuç:
Biyografi, yerli bir bilim dalıdır
Biyografi, İslam milletlerinin, dolayısıyla Osmanlı'nın da, Batı'dan
almadığı, kendi öz malı bir bilim alanıdır. Osmanlı’da bu türün, bir
kişi için yazılanlarına ‘tercüme-i hal’, birden fazla kişiyi ihtiva
edenler için yazılanlarına ‘teracim-i ahval’ denirdi.
Şark zevki hemen bütün kitap adlarında olduğu gibi bu alanda da zengin
bir başlık koleksiyonu sergiler. Sevgili Peygamberimiz Hazreti
Muhammet’in hayatı olan siyer'lerden başlayarak tabakat, vefeyat,
tezkire, esami, sicil, şecere, sefine, mecalis, hadika, ravza, riyaz,
gülzar, gülşen gibi olağanüstü sayıda kitap adı, zengin muhtevalarıyla
biyografi kaynakları kütüphanelerimizde bulunmaktadır.(20)
Neticede biyografi ve otobiyografi, geçmişte kalan bir yaşantıyı, anlama
ve onun bilgisini yeniden üretme çabasıdır