*Sitemize Üye Olunca Elinize Ne Geçer?

<--- 1. Üye Olarak Linkleri Görebilirsiniz... --->

<--- 2. İstediğiniz Kadar Paylaşım Yapabilirsiniz... --->

<--- 3. Güzel Bir Forum Hayatı Yaşayabilirsiniz... --->


Join the forum, it's quick and easy


*Sitemize Üye Olunca Elinize Ne Geçer?

<--- 1. Üye Olarak Linkleri Görebilirsiniz... --->

<--- 2. İstediğiniz Kadar Paylaşım Yapabilirsiniz... --->

<--- 3. Güzel Bir Forum Hayatı Yaşayabilirsiniz... --->

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

● En Güncel Paylaşım Platformu ●

---Misafir--- Hos Geldiniz Daha iyi Bir Hizmet İçin Üye olunuz.ÜyeLer Link GörebiLir

    Şehit Mektubu

    akrobat206
    akrobat206
    ● Admin ●
    ● Admin ●


    <b>Doğum tarihi</b> Doğum tarihi : 26/01/93

    Şehit Mektubu Empty Şehit Mektubu

    Mesaj tarafından akrobat206 Cuma Mart 05, 2010 6:42 pm

    Bir şehit eşinin,sevgili eşi için ardından yazdığı satırları,hiç yorumsuz size aktarıyorum...

    Sevgilim…
    Ölüm denen o yoğun, kör karanlığın kederini, kahredici yalnızlığını ancak benim gibi ayrılıklara mahkum edilenler bilir…Sen kahpe kurşunlarıyla son nefesini verdiğin gün ben de dilimi mühürledim…

    Baban "Vatan sağ olsun, bir evladım daha var, o da feda olsun" diye ağlarken, 7 aylık oğlunu "emanetin" diye kalan son gücümle sıkı sıkı sarmıştım da nedense ayaklarım beni taşımıyordu. İki yanımdan koluma girmişlerdi, o an kalabalık bana çok gelmişti.. Kim bilir kaç kişilerdi..

    Kasaba halkının yarısı arkamızdan geliyordu.. En önde giden sen! Üstüne örtülmüş al bayrağımdan gözlerime kızıl miller çekiliyordu… Son kez telefonda duyduğum sesin beynimde yankılanıyordu. "Hepinizi çok özledim…" "Özledim…" "Özledim…"

    Susmuştum….O
    ğlan büyüdü artık, her geçen gün biraz daha sana benziyor… Resimlerden tanıdığı sana özenerek saçlarını sen gibi tarıyor… O güldüğünde sanki sen gelip oturuyorsun karşıma… İçim ılık ılık kanıyor ama ne o gün ne ondan sonra, her sabah uyandığım ıslak yastığımı saymazsak, hiç ağlamadım.. Kavlimiz vardı unutmadım, "neden" diye hiç sormadım, bir kahpe kurşunla yıkılmadım, rabbim verdi sabrını ne boyun büktüm, ne senden vazgeçtim.. Her gelen kara haberde, hangi şehrin şehidiyse oranın valisi, kaymakamı, esnafı, askerler, tanıyanlar, yakınlar…Şimdiye değin ağıtlarla, bayraklarla uğurladıklarımız kadar olmasa bile yine de kalabalıklar… Televizyon ekranından geçiyorum, ben de yürüyorum onlarla… Bir kez daha… Bir kez daha… Bir … Sevgilim,Sen de oralardan görebildin mi bilmem, bu günlerde buralarda zamansız bir kırlangıç fırtınası var…

    Hangi televizyonu açsam, bir kahramandan söz ediliyor… Gazeteciymiş.. Ürkek bir güvercin gibiymiş.. İnsanlar gözyaşları arasında onun ne kadar mert, ne kadar vatansever olduğunu anlatıyor… Gündüz gözü şehrin tam ortasında vuruvermiş zalimler… Gördüm adamcağızın nasıl yattığını o soğuk taştan kaldırımda… Üzerine gazete örtmüşler… Ayakkabısı da yırtıkmış… İçim acıdı… Sahi sevgilim, operasyona gittiğiniz dağda, gecenin ayazında o karların arasında vurulduğunda karnın tok muydu ? Üşümüş müydü ellerin, esen deli rüzgar yaşartmış mıydı gözlerini? Bölücü hainlerle çatışırken, sağınızda solunuzda bombalar patlarken ne geçmişti aklından en son ? Bunları bilememek koyuyor insana, yine de mayınlara verdiğimiz şehitlerimizi düşününce şükrediyorum.. Hiç değilse sen parçalanmadın, vatan toprağında bütünsün, vedalaş
    ırken kaskatı elini tutabilmiş, uzun uzun yüzüne bakabilmiş, mühürlediğim dudaklarımla solgun, soğuk alnından öpebilmiştim …

    Diyorlar ki öldürülen gazetecinin adı Hrant Dink'miş, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde Türklüğe hakaretten yargılanmış.. Kibarlık olsun, Türkleri incitmesin diye Ermeni soykırımı oldu demiyormuş da, Türkiye Ermenilere karşı suç işlemiştir bu suçu kabul etsin, iki devlet aralarında anlaşsın, gereken yapılsın diye yazıyormuş, söylüyormuş… Ermenistan da Türkiye'den toprak istiyormuş… Senin gibi şehit olanların canıyla kazanılan vatanın birazını "bize verin" diyormuş… Günlerdir televizyonlarda bu gazeteci var sevgilim… Günlerdir kırlangıç fırtınası dinmiyor…

    Hükümetten birileri önermiş, Hrant Dink Türk bayra
    ğına sarılsın demişler… Köşe yazarları da "Şehide ağıt" yazmışlar… Bize vatan uğruna ölenlerin şehit olduğu öğretilmişti.. Bayrak, vatan uğruna, vatana hizmet ederken can verene sarılır bilirdik… Cenaze törenini canlı yayınla verdiler… Hem de Dünyanın her köşesinde… Ben de senin ve sen gibilerin cenazesini kalabalık sanırdım… Bütün yurt bizle ağlıyor, terörü lanetliyor bilirdim… Yurdun dört bir yanından çoluk çocuk, yaşlı, genç demeden koşturup gelenleri görmeliydin…Mahşer yeri gibiydi ortalık..

    Hepsinin ellerindeki pankartlarda "Hepimiz Ermeniyiz" yazıyordu… Ne çok Ermeni varmış, şaşırdım! Sadece onlar mı ? Türkiye'yi düşman belleyenler de davetle gelmiş… Geliş paralarını da devlet ödemiş… Bu defa geçemedim ekrandan.. Yürüyemedim onlarla.. Burada cenaze böyle törenle defnedilirken, Ermenistanda da "Soykırım Anıtı" önünde tören yapmışlar... Acaba orada da "Hepimiz Türküz" diyenler oldu mu ? Hani son konuşmamızda susmuştum.. İçimdeki korkuları göstermemek için boğazım düğümlenmiş, sesim çıkmamıştı… Şimdi söylüyorum… "Ben de seni ben de seni… BİLEMEZSİN NE ÇOK ÖZLEDİM SEVGİLİM"Artık dilimdeki mührü çözüyorum, içimde biriktirdiğim feryadı salıyorum, gittiği yere gitsin kırlangıç fırtınasıyla

    Böldürmemek için her biriniz siper ederek bedenlerinizi feda olmuştunuz vatana. Sizler kara topra
    ğa bizlerse diri diri boşluğa gömülürken arkanızda yurdun dört bir yanından gelen "Ermeniler" yürümemişti.. Hiçbir yabancı televizyon acılarımızı dünyaya göstermemişti.. Karalara bürünen hayatıma, babasız büyüttüğüm evladıma karşın, yurdun dört bir yanında "hepimiz Ermeniyiz" diye haykıranlara da helal ettim hakkımı


      Forum Saati Ptsi Nis. 29, 2024 11:21 am