*Sitemize Üye Olunca Elinize Ne Geçer?

<--- 1. Üye Olarak Linkleri Görebilirsiniz... --->

<--- 2. İstediğiniz Kadar Paylaşım Yapabilirsiniz... --->

<--- 3. Güzel Bir Forum Hayatı Yaşayabilirsiniz... --->


Join the forum, it's quick and easy


*Sitemize Üye Olunca Elinize Ne Geçer?

<--- 1. Üye Olarak Linkleri Görebilirsiniz... --->

<--- 2. İstediğiniz Kadar Paylaşım Yapabilirsiniz... --->

<--- 3. Güzel Bir Forum Hayatı Yaşayabilirsiniz... --->

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

● En Güncel Paylaşım Platformu ●

---Misafir--- Hos Geldiniz Daha iyi Bir Hizmet İçin Üye olunuz.ÜyeLer Link GörebiLir

    Atatürk’ün Manevi Kızı Ülkü Adatepe

    KeTo[N]
    KeTo[N]
    ● Co-Admin ●
    ● Co-Admin ●


    Atatürk’ün Manevi Kızı Ülkü Adatepe Empty Atatürk’ün Manevi Kızı Ülkü Adatepe

    Mesaj tarafından KeTo[N] Çarş. Ekim 13, 2010 10:39 am

    Ata’nın
    Fikriye ile ilişkisi gerçek bir aşktı. Bunu da herkes biliyordu, Latife
    Hanım çok hırçın ve sinir hastasıydı. Zübeyde Hanım da Atatürk’ün yakın
    çevresi de Latife Hanım’ı hiç sevmemişti…






    * Annenizin-babanızın kızı olmaktan çok Atatürk’ün kızı mıydınız?


    Kendimi bildiğimde Atatürk’le aynı evdeydim. Çok ilgi görüyordum.
    Şefkat ve sevgi seli içindeydim. Atatürk’e Atatürkçüğüm diye hitap
    ederdim. Ne yazık ki anılarım çok silik. Onun çalışma odasına doğru
    koşuşum, kucağına alıp nasihatte bulunması, eve gelen konuklar…


    * Nasıl izler kaldı o günlerden size?


    Onunla olunca kendimi sağlam bir kayaya yaslanmış hissederdim. Anne-baba sevgisinin ötesinde olduğunu da itiraf etmeliyim.


    * Anneniz Zübeyde Hanım’ın komşusuymuş. Bu yüzden mi Atatürk’ün manevi kızı oldunuz?

    Dedesi annemi Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’a emanet etmiş.
    Annemi Zübeyde Hanım büyütmüş. Annem küçük bir kız ****** olarak
    Atatürk’ün başını kaşırmış. Zübeyde Hanım’ın ölümünden sonra annem bir
    süre Ata’nın kardeşi Makbule Hanım’la kalmış. Atatürk annemi Gazi Orman
    Çiftliği’nde istasyon şefliği yapan Fransızca bilen Çerkez babamla
    evlendirmiş. Annemin hamile olduğunu duyunca da haber göndermiş.


    * Evlat mı edinmek istemiş sizi?

    Hayır, yalnızca şöyle demiş: “Kız ya da erkek fark etmez bu
    ******n adı Ülkü olacak.” Ben doğduğumda kendisi cumhurbaşkanıydı. 40
    günlükken beni kucağını alıp sevmiş. Ben 9 aylıkken ziyarete geldiğinde
    çiftlikte beni görmüş. Elime saatini tutuşturmuş. Ben saati kulağıma
    ***ürüp dinlemişim. Meraklı halim onu çok etkilemiş ve benden ayrılmak
    istememiş. Herhalde babalık duyguları hissetti. Döndükten hemen sonra
    gece eve araba gönderip bizi Çankaya Köşkü’ne aldırmış.


    * Neler yaşadınız Atatürk’ün ölümünden sonra?

    Onun koruması, onun verdiği güç her zaman benimle birlikteydi
    ama çok zorluk çektim. Çünkü birden bir ilgi boşluğu oldu. Annemin,
    babamın dolduramayacağı bir boşluğun içine düştüm. Üsküdar Amerikan
    Lisesi’ne gönderdi ailem beni, Ata’nın istediği gibi bir eğitim almak
    için. Ancak ben bunalıma girdim. İsmet Paşa da dahil olmak üzere hiç
    kimse ilgilenmedi benimle. Unutuldum uzun bir süre. Bu yüzden de liseyi
    bitirmeden evlendim Fethi Doğançay’la. Bu bakımdan zor bir hayatım
    oldu, Ata’nın eğitim bakımından beklediklerini gerçekleştiremedim.
    Kendime geldiğimde, Ata’yı anlatmayı kendime misyon olarak üstlendim.
    Bunu yapmalıydım. Uzun süre kişilik bunalımı yaşadım.


    * Atatürk’ün aşkları da gündemde… Zsa Zsa Gabor bile geldi diye yazanlar oldu…

    Öyle. Zsa Zsa Gabor doğru değil. Birilerinin eşlerini beğenirmiş
    gibi sözler de söyleniyor, onlar da doğru değil. Ama sonuçta Atatürk de
    bir insandır, çapkın olabilir, zaten bekardı.


    * Ya Fikriye Hanım…

    Ona aşıktı. Hatırlamıyorum ama annem ve Sabiha Hanım anlatırdı.
    Fikriye Hanım, Ata’nın çevresindekilerin de beğenisini alan güzel bir
    kadınmış. Herkes hayranmış.


    *Latife Hanım ‘first leydi’liğe daha mı uygun bulunmuş?

    Şöyle anlatılmıştı bana. Zübeyde Hanım hastalandığında Ata’ya
    bir mektup yazarak, evlenmesini istemiş. O sırada Latife Hanım
    yetiştiriliş tarzı, ailesi bakımından beğenilmiş. Ancak görünen gibi
    olmamış.


    * Yurtdışında okuyan Latife Hanım’ın neyi uymamış Ata’ya?

    Bir kere Zübeyde Hanım bu mektubu yazdıktan kısa bir süre sonra
    fikir değiştirmiş. Ata’nın yaveriyle haber gönderip, “Sakın evlenme”
    demiş. Ancak o sırada Ata’nın çevresindekiler de evlilik için
    bastırınca evlilik gerçekleşmiş. Bana anlatılanlar Latife Hanım’ın
    hırçın, hırslı ve şımarık olduğu. Aileden gelen bir sinir hastalığı da
    varmış. Ata’nın yakın çevresindekiler onu sevmemiş. Sonuçta Ata
    öldükten sonra da kendini odaya kapattı. Kimseyle görüşmedi.


    * Ya Fikriye Hanım’ın ölümü?

    Çok acıklı. Onunla ilgili anlatılanlardan çok etkilenirim.
    Fikriye Hanım döndüğünde eve alınmamış. Bu Ata’nın onun gelişinden
    habersizliğinden kaynaklanıyor. Fikriye Hanım buna çok içerlemiş.
    Latife Hanım’ın, Atatürk’ün Fikriye Hanım’la ilişkisini kesmesinde
    büyük etkisi var. Bana kalırsa, anlatılanlardan bildiğim Fikriye ve
    Ata’nın ilişkisi gerçek bir aşktı. Fikriye’nin hastalandığı da
    doğrudur. Paris’te tedavi görmüş. Keşke Fikriye Hanım’la evlenseydi.


    * Safiye Ayla’nın Köşk’e gelişini hatırlıyor musunuz?

    Safiye Ayla’yı özel olarak çağırırdı. Erken yattığımda,
    uyandırırdı beni Ata, “Safiye Hanım geldi” derdi. O söylerdi, ben de
    dans ederdim.


    * Safiye Ayla’nın yüzünü sakladığı, kapının, perdelerin arkasından şarkı söylediği doğru mu?

    Öyle bir şey olmadı. Hatta bu dedikodu çok yayılmıştı ve Safiye
    Ayla, rahmetli ölmeden önce bana “Ülkücüğüm halk beni galiba gerçekten
    çok çirkin buluyor. Atatürk’ün bana bakamadığını düşünüyorlar” demişti.


    * Çok içer miydi?


    Annemin anlattıklarından biliyorum, harp zamanında içermiş. Sonuçta ülkeyi yönetiyor, devrimler yapıyor, çok özel bir insan Ata.


    * Bu konular yeni yeni konuşuluyor. İçkisi, sigarası… Rahatsız oluyor musunuz?

    Okullarda savaşları okutuyorlar ama bilmedikleri Atatürk’ün
    insan yönü. Her şeyden evvel insan o. Bu yüzden de rahatsızlık
    duymuyorum. Çok büyük bir asker, çok büyük bir devlet adamı, çok büyük
    bir devrimci. Atatürk’ün rakısından bahsediliyor. Stresini atmak için
    içiyormuş, muazzam sofraları filan anlatıyorlar. Onları hatırlıyorum o
    sofralar imtihan sofrasıydı. Fikir alışverişi yapılırdı.


    * Kimler davet edilirdi, siz hatırlamasanız bile mutlaka anlatılmıştır…


    Annem, Sabiha Gökçen, Afet Hanım anlatırdı bana. Gazeteciler, yakın arkadaşları gelirdi.


    * Atatürk yaşasaydı ne olurdu, ne yapardı?


    Atatürk şimdi olsaydı zaten böyle olmazdı. Ata’nın15 yılda yaptıklarını yıllardır yapamadılar.


    * Atatürk manevi kızlarının siyasete girmemesini vasiyet etmiş. Ata neden böyle olmasını istedi?

    İsminden yararlanılmasını istememiş olabilir. Çok çıkarcı
    olabilirdik. Ata her şeyi milletine bıraktı. 1933′te doğduğumda kanun
    çıkarmış, oysa her şey kız kardeşine kalabilirdi.

      Forum Saati Ptsi Nis. 29, 2024 11:32 am