Ergenekon sanığı Mehmet
Haberal'ın hastane odasında sürekli kameraya alındığı ortaya çıktı.
Odasında internete girip, cep telefonuyla konuşan, 'kıpırdayamaz'
denilen Haberal, ziyaretçileriyle ayakta gülerek sohbet ediyor
Ergenekon Silahlı Terör Örgütü yöneticisi”
olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan sanık Mehmet Haberal’ın 669 gün
kaldığı İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji servisinde, refakatçıları
tarafından her anının ‘belgesel’ gibi kameraya alındığı ortaya çıktı.
Görüntüler, Kardiyoloji Enstitüsü’ne yapılan Haberal baskını sırasında
Haberal’ın refakatçisinde el konulan cep telefonundan çıktı.
AYAKTA VE NEŞESİ OLDUKÇA YERİNDE!
Görüntülerde,
“Yerinden kıpırdatıldığı takdirde ölür” raporuyla Adli Tıp Kurumu’na
sevki engellenen Haberal’ın, üniversitedeki makam odasında gibi önüne
getirilen diplomaları imzaladığı, dizüstü bilgisayardan kendi
televizyonu Başkent TV’nin haberlerini izlediği, koridorda turladığı,
notlar aldığı, kahkaha atarak tesbih çektiği hatta yakınlarına cep
telefonuyla mesaj gönderdiği görülüyor.
‘GÖRÜNTÜLERLE ZENGİN OLURDUM’
Cep
telefonu ile çekilen görüntülerin birinde, Haberal’ın tutuklu odasının
önünde nöbet tutan jandarmalar görülüyor. Bir başka görüntüde Haberal’ın
refakatçisi “Ne olur ne olmaz efendim yani. Hani burada ilk başta siz
yoğun bakımdayken gazeteciler ne kadar paralar teklif ettiler, biliyor
musunuz siz?” diyor. Haberal ise “Zengin olurdun ya” deyince odadakiler
gülüyor. Videoyu çeken şahıs bu kez “Ben şimdi bazen diyorum ki telefonu
kaybedersek varya tam yandık yani” diyor.
‘DİKKAT; SAVCININ ADAMLARI GELİYOR’
Haberal’a
bağlı adamların hastane çevresinde nöbetttuğu ve her hangi bir olay
sırasında anında içeride bulunanları uyardığı belirlendi. Şüphelilerin
teknik takibe takılan konuşmalarında, “Bir tane araç yanaştı 34 MHP 01.
Dedim biri geldi harelde arayayım dedim”, “Cevap verme savcılık arabası
geliyor, savcının adamları geliyor tamam”, “Denetlemeye geliyorlar
muhtemelen o nöbetçiye söyle ki dikkatli olsun tamam mı” dediği görüldü.
BASKINLAR MEDYAYA SERVİS EDİLDİ
Haberal’ın
tedavi gördüğü hastanede yapılan aramaların, savcı ve polisler üzerinde
baskı olması için medyaya haber verildiği öğrenildi. Teknik takibe
takılan konuşmalarda “Odaya baskın yapıldı, hocanın odasına savcılarla
polislerle bir sürü kameralarla falan filan büssürü şey oldu burada”,
“Dök abi, buraya gasteci- medyayı herkesi dök abi kapıya, sıkıntı var”
ifadeleri dikkat çekti.
Zereycan’a dava yok
Mehmet
Haberal’ı gece yarısı hastane odasında ziyaret ettiği iddia edilen
Kanal B eski spikeri Ece Zereycan hakkında dava açılmadı. Fatih
Cumhuriyet Savcısı Ercan Altuncu tarafından verilen takipsizlik
kararında, Zereycan’ın “kıpırdatılırsa ölür” denilen Haberal’ı odasında
ziyaret ettiği iddiasıyla ilgili “yeterli delil bulunamadı” denildi.
Kararda, o güne ait kamera kayıtlarının istendiği, ancak kayıtlara
ulaşılamadığından dava açılmadığının altı çizildi. Soruşturma
kapsamında, doktorların “kıpırtadılırsa ölür” dediği için Haberal’ın
ifadesine başvurulmadığı kaydedildi.
Tutuklu odası ofise çevrilmiş
Mehmet
Haberal, tutuklu bulunduğu hastanedeki odasını adeta çalışma ofisine
çevirmiş. Kapıdaki jandarmalara rağmen içeriye giren siviller, Başkent
Üniversitesi’ne ait evrakları ve öğrencilere verilecek diplomaları
Haberal’a imzalatıyor.
Vesikalık fotoğraf yok diye rapor 1 yıl saklanmış
Ergenekon
sanığı Haberal’ın yaklaşık 1 yıl boyunca mahkemeden saklanan ve 5 uzman
tarafından verilen “taburcu edilsin” raporuyla ilgili şok bir gerçek
daha ortaya çıktı. Raporun saklanmasıyla ilgili soruşturma kapsamında
ifade veren doktorların, Haberal için 16 Ekim 2009 günü hazırlanan
‘taburcu’ raporunun işleme konulmamasının nedeninin “Haberal’ın
vesikalık fotoğrafının bulunamaması” olduğunu anlattığı öğrenildi.
Haberal koğuşu Savcı’yı da yaktı
Mehmet
Haberal’ın 669 gün boyunca İstanbul Üniversitesi Kardeoloji kalmasını
sağladıkları gerekçesiyle Enstitü Müdürü Prof. Dr. Erkan Kansız ve
Cengiz Çeliker’in tutuklanması, cezaevi görevlisi astsubay ile Haberal’a
hizmetle görevlendirilen hemşire ve hastabakıcıların gözaltına
alınmasının ardından şimdi de bölge savcısının başı soruşturma ile derde
girdi. Haberal’a prosedür dışı ziyaretçi izni verdiği iddiasıyla bölge
savcısı hakkında da soruşturma açıldı.
PROSEDÜR DIŞI ZİYARET İZNİ VERDİ
Bakırköy
Cumhuriyet Savcısı Cevdet Doğan hakkında, Haberal ile ilgili
ziyaretçiler konusunda Adalet Bakanlığı müfettişlerince soruşturma
yürütüldüğü öğrenildi. Haberal’ı ziyaret etmek isteyen kişilere izinleri
vermekle yetkili Metris Cezaevi’nden sorumlu savcı Doğan’ın, Haberal’a
prosedür dışı ziyaretçi izni verdiği idrdia ediliyor. Savcı Doğan,
Haberal’la ilgili ziyaretler konusunda görevini ihmal ettiği iddia
ediliyor.
Haberal'ın hastane odasında sürekli kameraya alındığı ortaya çıktı.
Odasında internete girip, cep telefonuyla konuşan, 'kıpırdayamaz'
denilen Haberal, ziyaretçileriyle ayakta gülerek sohbet ediyor
Ergenekon Silahlı Terör Örgütü yöneticisi”
olduğu iddiasıyla tutuklu yargılanan sanık Mehmet Haberal’ın 669 gün
kaldığı İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji servisinde, refakatçıları
tarafından her anının ‘belgesel’ gibi kameraya alındığı ortaya çıktı.
Görüntüler, Kardiyoloji Enstitüsü’ne yapılan Haberal baskını sırasında
Haberal’ın refakatçisinde el konulan cep telefonundan çıktı.
AYAKTA VE NEŞESİ OLDUKÇA YERİNDE!
Görüntülerde,
“Yerinden kıpırdatıldığı takdirde ölür” raporuyla Adli Tıp Kurumu’na
sevki engellenen Haberal’ın, üniversitedeki makam odasında gibi önüne
getirilen diplomaları imzaladığı, dizüstü bilgisayardan kendi
televizyonu Başkent TV’nin haberlerini izlediği, koridorda turladığı,
notlar aldığı, kahkaha atarak tesbih çektiği hatta yakınlarına cep
telefonuyla mesaj gönderdiği görülüyor.
‘GÖRÜNTÜLERLE ZENGİN OLURDUM’
Cep
telefonu ile çekilen görüntülerin birinde, Haberal’ın tutuklu odasının
önünde nöbet tutan jandarmalar görülüyor. Bir başka görüntüde Haberal’ın
refakatçisi “Ne olur ne olmaz efendim yani. Hani burada ilk başta siz
yoğun bakımdayken gazeteciler ne kadar paralar teklif ettiler, biliyor
musunuz siz?” diyor. Haberal ise “Zengin olurdun ya” deyince odadakiler
gülüyor. Videoyu çeken şahıs bu kez “Ben şimdi bazen diyorum ki telefonu
kaybedersek varya tam yandık yani” diyor.
‘DİKKAT; SAVCININ ADAMLARI GELİYOR’
Haberal’a
bağlı adamların hastane çevresinde nöbetttuğu ve her hangi bir olay
sırasında anında içeride bulunanları uyardığı belirlendi. Şüphelilerin
teknik takibe takılan konuşmalarında, “Bir tane araç yanaştı 34 MHP 01.
Dedim biri geldi harelde arayayım dedim”, “Cevap verme savcılık arabası
geliyor, savcının adamları geliyor tamam”, “Denetlemeye geliyorlar
muhtemelen o nöbetçiye söyle ki dikkatli olsun tamam mı” dediği görüldü.
BASKINLAR MEDYAYA SERVİS EDİLDİ
Haberal’ın
tedavi gördüğü hastanede yapılan aramaların, savcı ve polisler üzerinde
baskı olması için medyaya haber verildiği öğrenildi. Teknik takibe
takılan konuşmalarda “Odaya baskın yapıldı, hocanın odasına savcılarla
polislerle bir sürü kameralarla falan filan büssürü şey oldu burada”,
“Dök abi, buraya gasteci- medyayı herkesi dök abi kapıya, sıkıntı var”
ifadeleri dikkat çekti.
Zereycan’a dava yok
Mehmet
Haberal’ı gece yarısı hastane odasında ziyaret ettiği iddia edilen
Kanal B eski spikeri Ece Zereycan hakkında dava açılmadı. Fatih
Cumhuriyet Savcısı Ercan Altuncu tarafından verilen takipsizlik
kararında, Zereycan’ın “kıpırdatılırsa ölür” denilen Haberal’ı odasında
ziyaret ettiği iddiasıyla ilgili “yeterli delil bulunamadı” denildi.
Kararda, o güne ait kamera kayıtlarının istendiği, ancak kayıtlara
ulaşılamadığından dava açılmadığının altı çizildi. Soruşturma
kapsamında, doktorların “kıpırtadılırsa ölür” dediği için Haberal’ın
ifadesine başvurulmadığı kaydedildi.
Tutuklu odası ofise çevrilmiş
Mehmet
Haberal, tutuklu bulunduğu hastanedeki odasını adeta çalışma ofisine
çevirmiş. Kapıdaki jandarmalara rağmen içeriye giren siviller, Başkent
Üniversitesi’ne ait evrakları ve öğrencilere verilecek diplomaları
Haberal’a imzalatıyor.
Vesikalık fotoğraf yok diye rapor 1 yıl saklanmış
Ergenekon
sanığı Haberal’ın yaklaşık 1 yıl boyunca mahkemeden saklanan ve 5 uzman
tarafından verilen “taburcu edilsin” raporuyla ilgili şok bir gerçek
daha ortaya çıktı. Raporun saklanmasıyla ilgili soruşturma kapsamında
ifade veren doktorların, Haberal için 16 Ekim 2009 günü hazırlanan
‘taburcu’ raporunun işleme konulmamasının nedeninin “Haberal’ın
vesikalık fotoğrafının bulunamaması” olduğunu anlattığı öğrenildi.
Haberal koğuşu Savcı’yı da yaktı
Mehmet
Haberal’ın 669 gün boyunca İstanbul Üniversitesi Kardeoloji kalmasını
sağladıkları gerekçesiyle Enstitü Müdürü Prof. Dr. Erkan Kansız ve
Cengiz Çeliker’in tutuklanması, cezaevi görevlisi astsubay ile Haberal’a
hizmetle görevlendirilen hemşire ve hastabakıcıların gözaltına
alınmasının ardından şimdi de bölge savcısının başı soruşturma ile derde
girdi. Haberal’a prosedür dışı ziyaretçi izni verdiği iddiasıyla bölge
savcısı hakkında da soruşturma açıldı.
PROSEDÜR DIŞI ZİYARET İZNİ VERDİ
Bakırköy
Cumhuriyet Savcısı Cevdet Doğan hakkında, Haberal ile ilgili
ziyaretçiler konusunda Adalet Bakanlığı müfettişlerince soruşturma
yürütüldüğü öğrenildi. Haberal’ı ziyaret etmek isteyen kişilere izinleri
vermekle yetkili Metris Cezaevi’nden sorumlu savcı Doğan’ın, Haberal’a
prosedür dışı ziyaretçi izni verdiği idrdia ediliyor. Savcı Doğan,
Haberal’la ilgili ziyaretler konusunda görevini ihmal ettiği iddia
ediliyor.