Adalet bakanlığı
tarafından, Kılıçdaroğlu'nun telefonların dinlenmesiyle ilgili olarak
'şikayetin Adalet Bakanı tarafından görmezden gelindiği' iddiasının
gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, "Söz konusu şikayet üzerine inceleme
yapılmış ve inceleme sonucunda soruşturmaya geçilmesine gerek
görülmemiştir" denildi.
Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun telefonların dinlenmesiyle
ilgili olarak 'şikayetin Adalet Bakanı tarafından görmezden gelindiği'
iddiasının gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, “Söz konusu şikayet
üzerine inceleme yapılmış ve inceleme sonucunda soruşturmaya geçilmesine
gerek görülmemiştir. Bakanlığın bu işlemine karşı açılan iptal davası
da idari yargı kararıyla ve oybirliği ile reddedilmiştir” denildi.
Adalet
Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nın 17 Şubat 2011
tarihinde düzenlediği basın toplantısında, telefonların dinlenmesiyle
ilgili olarak, “Daha önce yaptığımız şikayetler vardı. Ne oldu? Adalet
Bakanlığına 'bu hukuksuzdur' diye yaptığımız başvurular vardı. Adalet
Bakanı görmezden geldi” şeklinde bir açıklama yaptığı hatırlatıldı.
Kılıçdaroğlu'nun,
24 Haziran 2009 tarihli dilekçe ile İstanbul Cumhuriyet Savcıları
Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın, Ercan Şafak, Fikret
Seçen ve Mehmet Murat Yönder hakkında Adalet Bakanlığına şikayette
bulunduğu belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
“Şikayet
dilekçesinde, adı geçen Cumhuriyet savcılarının 'İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığının 2009/511 sayılı dosyası üzerinden yürüttükleri
soruşturma sonunda hazırladıkları iddianamenin ekinde sundukları
delillerde haklarında telefon dinleme kararı bulunmayan ve soruşturma
ile ilgisi olmayan müştekinin (Kemal Kılıçdaroğlu), İlhan Taşçı ile olan
görüşmelerine yer verdikleri' belirtilmiştir. Bu şikayet dilekçesi,
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce 101.03.34-2674 -2009
sayılı bir dosya açılarak incelemeye alınmıştır. Yapılan inceleme
sonucunda Cumhuriyet savcılarının delil toplama ve değerlendirme
yetkilerini kötüye kullandıklarına dair delil gösterilmediği
anlaşıldığından soruşturma yapılmasına gerek görülmemiştir. Şikayet
başvurusunun sonucu kendisine tebliğ edilen Kemal Kılıçdaroğlu, avukatı
aracılığıyla bu işleme karşı Ankara 7. İdare Mahkemesinde iptal davası
açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda Bakanlık tarafından
yapılan işlemin yerinde olduğuna karar verilerek iptal istemi oybirliği
ile reddedilmiştir.”
Kararın gerekçesinde “Bu durumda, davacı
vekilin şikayeti üzerine yukarıda yer alan mevzuat kapsamında yapılan
inceleme sonucunda iddia edilen hususun şikayet edilen yargı
mensuplarının delil toplama, değerlendirme, suçu vasıflandırma
çerçevesinde ve bu bağlamda yargısal faaliyet kapsamında kaldığı ve
kendilerine ait ifadeler olmadığı görülmekle, yargı yetkisi ve takdir
hakkının kötüye kullanıldığına ilişkin herhangi bir belge elde
edilememesi nedeniyle ilgili Cumhuriyet savcıları hakkındaki şikayetin
işleme konulmaması doğrultusunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık
görülmemiştir” ifadelerine yer verildiği belirtilen açıklamada, şunlar
kaydedildi:
“Söz konusu şikayet üzerine inceleme yapılmış ve inceleme
sonucunda soruşturmaya geçilmesine gerek görülmemiştir. Bakanlığın bu
işlemine karşı açılan iptal davası da idari yargı kararıyla ve oybirliği
ile reddedilmiştir. Yukarıdaki açıklama ve mahkeme kararında da
görüldüğü gibi 'şikayetin Adalet Bakanı tarafından görmezden gelindiği'
iddiası gerçeği yansıtmamaktadır.”
tarafından, Kılıçdaroğlu'nun telefonların dinlenmesiyle ilgili olarak
'şikayetin Adalet Bakanı tarafından görmezden gelindiği' iddiasının
gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, "Söz konusu şikayet üzerine inceleme
yapılmış ve inceleme sonucunda soruşturmaya geçilmesine gerek
görülmemiştir" denildi.
Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun telefonların dinlenmesiyle
ilgili olarak 'şikayetin Adalet Bakanı tarafından görmezden gelindiği'
iddiasının gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, “Söz konusu şikayet
üzerine inceleme yapılmış ve inceleme sonucunda soruşturmaya geçilmesine
gerek görülmemiştir. Bakanlığın bu işlemine karşı açılan iptal davası
da idari yargı kararıyla ve oybirliği ile reddedilmiştir” denildi.
Adalet
Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, Kılıçdaroğlu'nın 17 Şubat 2011
tarihinde düzenlediği basın toplantısında, telefonların dinlenmesiyle
ilgili olarak, “Daha önce yaptığımız şikayetler vardı. Ne oldu? Adalet
Bakanlığına 'bu hukuksuzdur' diye yaptığımız başvurular vardı. Adalet
Bakanı görmezden geldi” şeklinde bir açıklama yaptığı hatırlatıldı.
Kılıçdaroğlu'nun,
24 Haziran 2009 tarihli dilekçe ile İstanbul Cumhuriyet Savcıları
Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın, Ercan Şafak, Fikret
Seçen ve Mehmet Murat Yönder hakkında Adalet Bakanlığına şikayette
bulunduğu belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
“Şikayet
dilekçesinde, adı geçen Cumhuriyet savcılarının 'İstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığının 2009/511 sayılı dosyası üzerinden yürüttükleri
soruşturma sonunda hazırladıkları iddianamenin ekinde sundukları
delillerde haklarında telefon dinleme kararı bulunmayan ve soruşturma
ile ilgisi olmayan müştekinin (Kemal Kılıçdaroğlu), İlhan Taşçı ile olan
görüşmelerine yer verdikleri' belirtilmiştir. Bu şikayet dilekçesi,
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünce 101.03.34-2674 -2009
sayılı bir dosya açılarak incelemeye alınmıştır. Yapılan inceleme
sonucunda Cumhuriyet savcılarının delil toplama ve değerlendirme
yetkilerini kötüye kullandıklarına dair delil gösterilmediği
anlaşıldığından soruşturma yapılmasına gerek görülmemiştir. Şikayet
başvurusunun sonucu kendisine tebliğ edilen Kemal Kılıçdaroğlu, avukatı
aracılığıyla bu işleme karşı Ankara 7. İdare Mahkemesinde iptal davası
açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda Bakanlık tarafından
yapılan işlemin yerinde olduğuna karar verilerek iptal istemi oybirliği
ile reddedilmiştir.”
Kararın gerekçesinde “Bu durumda, davacı
vekilin şikayeti üzerine yukarıda yer alan mevzuat kapsamında yapılan
inceleme sonucunda iddia edilen hususun şikayet edilen yargı
mensuplarının delil toplama, değerlendirme, suçu vasıflandırma
çerçevesinde ve bu bağlamda yargısal faaliyet kapsamında kaldığı ve
kendilerine ait ifadeler olmadığı görülmekle, yargı yetkisi ve takdir
hakkının kötüye kullanıldığına ilişkin herhangi bir belge elde
edilememesi nedeniyle ilgili Cumhuriyet savcıları hakkındaki şikayetin
işleme konulmaması doğrultusunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık
görülmemiştir” ifadelerine yer verildiği belirtilen açıklamada, şunlar
kaydedildi:
“Söz konusu şikayet üzerine inceleme yapılmış ve inceleme
sonucunda soruşturmaya geçilmesine gerek görülmemiştir. Bakanlığın bu
işlemine karşı açılan iptal davası da idari yargı kararıyla ve oybirliği
ile reddedilmiştir. Yukarıdaki açıklama ve mahkeme kararında da
görüldüğü gibi 'şikayetin Adalet Bakanı tarafından görmezden gelindiği'
iddiası gerçeği yansıtmamaktadır.”