*Sitemize Üye Olunca Elinize Ne Geçer?

<--- 1. Üye Olarak Linkleri Görebilirsiniz... --->

<--- 2. İstediğiniz Kadar Paylaşım Yapabilirsiniz... --->

<--- 3. Güzel Bir Forum Hayatı Yaşayabilirsiniz... --->


Join the forum, it's quick and easy


*Sitemize Üye Olunca Elinize Ne Geçer?

<--- 1. Üye Olarak Linkleri Görebilirsiniz... --->

<--- 2. İstediğiniz Kadar Paylaşım Yapabilirsiniz... --->

<--- 3. Güzel Bir Forum Hayatı Yaşayabilirsiniz... --->

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

● En Güncel Paylaşım Platformu ●

---Misafir--- Hos Geldiniz Daha iyi Bir Hizmet İçin Üye olunuz.ÜyeLer Link GörebiLir

    Atatürk'ün tam bugünlerimize uygun sözleri

    Jesse_James
    Jesse_James
    Prof Üye
    Prof Üye


    <b>Doğum tarihi</b> Doğum tarihi : 05/06/92

    Atatürk'ün tam bugünlerimize uygun sözleri Empty Atatürk'ün tam bugünlerimize uygun sözleri

    Mesaj tarafından Jesse_James Salı Haz. 01, 2010 4:51 pm

    6 Mart 1922'de söylenmiş

    "... Hepiniz bilirsiniz ki, Avrupa'nın en önemli devletleri, Türkiye'nin
    zararıyla, Türkiye'nin gerilemesiyle ortaya
    çıkmışlardır. Bugün bütün dünyayı etkileyen, milletimizin hayatını ve
    ülkemizi tehdit altında bulunduran, en güçlü gelişmeler, Türkiye'nin
    zararıyla gerçekleşmiştir. Eğer güçlü bir Türkiye varlığını sürdürseydi,
    denebilir ki İngiltere'nin bugünkü siyaseti var olmayacaktı. Türkiye,
    Viyana'dan sonra Peşte ve Belgrat'ta yenilmeseydi, Avusturya/Macaristan
    siyasetinin sözü
    edilmeyecekti. Fransa, İtalya, Almanya da, aynı kaynaktan esinlenerek
    hayat ve siyasetlerini geliştirmişler ve güçlendirmişlerdir."

    "... Bir şeyin zararıyla, bir şeyin yok olmasıyla yükselen şeyler,
    elbette, o şeylerden zarar görmüş olanı alçaltır. Gerçekten de
    Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve uygarlaşmasına karşılık,
    Türkiye gerilemiş, düştükçe düşmüştür. Türkiye'yi yok etmeye girişenler,
    Türkiye'nin ortadan kaldırılmasında çıkar ve hayat görenler,
    zararlıolmaktan çıkmışlar, aralarında çıkarları paylaşarak, birleşmiş ve
    ittifak etmişlerdir. Ve bunun sonucu olarak, birçok zekâlar, duygular,
    fikirler,
    Türkiye'nin yok edilmesi noktasında yoğunlaştırılmıştır. Ve bu
    yoğunlaşma,yüzyıllar geçtikçe oluşan kuşaklarda, adeta tahrip edici bir
    gelenek biçimine dönüşmüştür. Ve bu geleneğin, Türkiye'nin hayatına ve
    varlığına aralıksız uygulanması
    sonucunda, nihayet Türkiye'yi ıslah etmek, Türkiye'yi uygarlaştırmak
    gibi birtakım bahanelerle, Türkiye'nin iç hayatına, iç
    yönetimine işlemiş ve sızmışlardır. Böyle elverişli bir zemin hazırlamak
    güçve kuvvetini elde etmişlerdir."

    "...Oysa güç ve kuvvet, Türkiye'de ve Türkiye halkında olan gelişme
    cevherine, zehirli ve yakıcı bir sıvı katmıştır.

    BUNUN ETKİSİ ALTINDA KALARAK, MİLLETİN EN ÇOK DA YÖNETİCİLERİN
    ZİHİNLERİTAMAMEN BOZULMUŞTUR.
    ARTIK DURUMU DÜZELTMEK, HAYAT BULMAK, İNSAN OLMAK İÇİN, MUTLAKA
    AVRUPA'DAN NASİHAT ALMAK, BÜTÜN İŞLERİ AVRUPA'NIN EMELLERİNE UYGUN
    YÜRÜTMEK, BÜTÜN
    DERSLERİ AVRUPA'DAN ALMAK GİBİ BİRTAKIM ZİHNİYETLER ORTAYA ÇIKTI.

    Oysa hangi istiklal vardır ki yabancıların nasihatlarıyla,yabancıların
    planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir.Tarihte,
    böyle bir olay yaratmaya kalkışanlar, zehirli sonuçlarla
    karşılaşmışlardır. İşte Türkiye de, bu yanlış zihniyetle sakat olan bazı
    yöneticiler yüzünden, her saat, her gün, her yüzyıl, biraz daha çok
    gerilemiş, daha çok düşmüştür."

    "..Bu düşüş, bu alçalış, yalnız maddi şeylerde olsaydı, hiçbir önemi
    yoktu. Ne yazık ki Türkiye ve Türk halkı, ahlâk bakımından da düşüyor.
    Durum incelenirse görülür ki, Türkiye Doğu maneviyatıyla sona eren bir
    yol üzerinde bulunuyordu. Doğu'yla Batı'nın birleştiği yerde
    bulunduğumuz, Batı' ya yaklaştığımızı zannettiğimiz takdirde, asıl
    mayamızolan Doğu
    maneviyatından tamamıyla soyutlanıyoruz. Hiç şüphesizdir ki bundan, bu
    büyük memleketi, bu milleti, çöküntü ve yok olma çıkmazına itmekten
    başka, bir sonuç beklenemez ."

    "... Bu düşüşün çıkış noktası korkuyla, aczle başlamıştır. Türkiye'nin,
    Türk halkının nasılsa başına geçmiş olan birtakım insanlar,galip
    düşmanlar karşısında, susmaya mahkûmmuş gibi, Türkiye'yi âtıl veçekingen
    bir halde tutuyorlardı. Memleketin ve milletin çıkarlarının gerektiğini
    yapmakta korkak ve mütereddit idiler. Türkiye'de fikir adamları, âdetâ
    kendi kendilerine hakaret ediyorlardı. Diyorlardı ki: 'Biz adam değiliz
    ve olamayız. Kendi kendimize adam olmamıza ihtimal yoktur.' Bizim
    canımızı, tarihimizi, varlığımızı bize düşman olan, düşman olduğundan
    hiç şüphe edilmeyen Avrupalılara, kayıtsız şartsız bırakmak
    istiyorlardı. 'Onlar bizi idare etsin' diyorlardı."

      Forum Saati Ptsi Nis. 29, 2024 12:55 pm