*Sitemize Üye Olunca Elinize Ne Geçer?

<--- 1. Üye Olarak Linkleri Görebilirsiniz... --->

<--- 2. İstediğiniz Kadar Paylaşım Yapabilirsiniz... --->

<--- 3. Güzel Bir Forum Hayatı Yaşayabilirsiniz... --->


Join the forum, it's quick and easy


*Sitemize Üye Olunca Elinize Ne Geçer?

<--- 1. Üye Olarak Linkleri Görebilirsiniz... --->

<--- 2. İstediğiniz Kadar Paylaşım Yapabilirsiniz... --->

<--- 3. Güzel Bir Forum Hayatı Yaşayabilirsiniz... --->

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

● En Güncel Paylaşım Platformu ●

---Misafir--- Hos Geldiniz Daha iyi Bir Hizmet İçin Üye olunuz.ÜyeLer Link GörebiLir

3 posters

    ANITKABİR

    MnyTirith
    MnyTirith
    ● Admin ●
    ● Admin ●


    <b>Doğum tarihi</b> Doğum tarihi : 20/06/90

    ANITKABİR Empty ANITKABİR

    Mesaj tarafından MnyTirith Perş. Mart 04, 2010 10:35 am

    ANITKABİR
    Türk Kurtuluş Savaşı'nın ve Türk İnkılâplarının büyük önderi Türkiye
    Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün, Türk vatanının
    bağımsızlığını kazanması için giriştiği savaş ve Türk milletini çağdaş
    uygarlık seviyesine ulaştırmak amacıyla gerçekleştirdiği inkılâplarla
    geçen yaşamı 57 yıl sürmüş ve Büyük Önder 10 Kasım 1938'de ebediyete
    intikal etmiştir.

    Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye'yi bütün kurumları ile çağdaş uygarlığın
    bir üyesi yapan, insanlık tarihine mal olmuş büyük bir önderdir. O'nun
    yüceliğini her yönüyle temsil edecek, ilke ve inkılâpları ile
    çağdaşlaşmaya yönelik düşüncelerini yansıtacak bir anıtmezar yapma
    fikri, Atatürk'ü kaybetmenin derin hüznü içindeki Türk milletinin ortak
    isteği olarak belirmiş ve yapımına karar verilmiştir.


    RASATTEPE (ANITTEPE)

    Anıtkabir yapılmadan önce rasat istasyonu bulunması dolayısıyla
    Anıttepe'nin ismi Rasattepe idi.

    Bu tepede, M.Ö 12. yüzyılda Anadolu'da devlet kuran Frig uygarlığına ait
    tümülüsler (mezar yapıları) bulunmaktaydı. Anıtkabir'in Rasattepe'de
    yapılmasına karar verildikten sonra bu tümülüslerin kaldırılması için
    arkeolojik kazılar yapıldı. Bu tümülüslerden çıkarılan eserler, Anadolu
    Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir.

    ANITKABİR'İN İNŞAASI

    Anıtkabir projesinin belirlenmesinden sonra, inşaatın başlayabilmesi
    için ilk aşamada kamulaştırılma çalışmalarına başlandı. Anıtkabir'in
    inşaatı ise 9 Ekim 1944'de görkemli bir temel atma töreni ile başladı.
    Anıtkabir'in inşası 9 yıllık bir süre içinde 4 aşamalı olarak
    yapılmıştır.

    Birinci Kısım İnşaat: 1944-1945

    Toprak seviyesi ve aslanlı yolun istinat duvarının yapılmasını kapsayan
    birinci kısım inşaata 9 Ekim 1944'te başlamış ve 1945'te tamamlanmıştır.

    İkinci Kısım İnşaat: 1945-1950
    Mozole ve tören meydanını çevreleyen yardımcı binaların yapılmasını
    kapsayan ikinci kısım inşaat 29 Eylül 1945'te başlamış, 8 Ağustos
    1950'de tamamlanmıştır. Bu aşamada inşaatın kâgir ve betonarme yapı
    sistemine göre, temel basıncının azaltılması göz önünde tutularak, anıt
    kütlesinin "temel projesinin" hazırlanması kararlaştırılmıştır. 1947
    yılı sonuna kadar mozolenin temel kazısı ve izolasyonu tamamlanmış ve
    her türlü çöküntüleri engelleyecek olan 11 metre yüksekliğinde betonarme
    temel sisteminin demir montajı bitirilme aşamasına gelmiştir.

    Giriş kuleleri ile yol düzeninin önemli bir kısmı, fidanlık tesisi,
    ağaçlandırma çalışmaları ve arazinin sulama sisteminin büyük bir bölümü
    tamamlanmıştır.

    Üçüncü Kısım İnşaat: 1950
    Anıtkabir üçüncü kısım inşaatı, anıta çıkan yollar, aslanlı yol, tören
    meydanı ve mozole üst döşemesinin taş kaplaması, merdiven basamaklarının
    yapılması, lahit taşının yerine konması ve tesisat işlerinin
    yapılmasını kapsıyordu.

    Dördüncü Kısım İnşaat: 1950-1953

    Anıtkabir'in 4. kısım inşaatı ise şeref holü döşemesi, tonozlar alt
    döşemeleri ve şeref holü çevresi taş profilleri ile saçak süslemelerinin
    yapılmasını kapsıyordu. Dördüncü kısım inşaat 20 Kasım 1950'de başlamış
    ve 1 Eylül 1953'te bitirilmiştir.

    "Anıtkabir Projesi"nde mozolenin kolonat üstünde yükselen tonoz bir
    bölüm vardı. 4 Aralık 1951 tarihinde hükümet, şeref holünün 28 m.lik
    yüksekliğinin azaltılması ile yapının daha çabuk bitirilmesinin mümkün
    olup olmadığını mimarlara sordu.

    Mimarlar yaptıkları çalışmalar sonunda şeref holünü taş bir tonoz
    yerine, bir betonarme tavan ile örtmenin mümkün olduğunu bildirdiler.
    Böylece tonoz yapının zemine vereceği ağırlık ve bunun doğuracağı teknik
    mahzurlar da ortadan kalkıyordu.

    Anıtkabir yapımında beton üzerine dış kaplama malzemesi olarak kolay
    işlenebilen gözenekli, çeşitli renklerde traverten, mozole içi
    kaplamalarında ise mermer kullanılmıştır.

    Heykel grupları, aslan heykelleri ve mozole kolonlarında kullanılan
    beyaz travertenler Kayseri Pınarbaşı İlçesi'nden, kulenin iç
    duvarlarında kullanılan beyaz travertenler ise Polatlı ve Malıköy'den
    getirilmiştir. Kayseri Boğazköprü
    mevkiinden getirilen siyah ve kırmızı travertenler tören meydanı ve
    kulelerin zemin döşemelerinde, Çankırı Eskipazar'dan getirilen sarı
    travertenler zafer kabartmaları, şeref holü dış, duvarları ve tören
    meydanını çevreleyen kolonların yapımında kullanılmıştır.

    Şeref holünün zemininde kullanılan krem, kırmızı ve siyah mermerler
    Çanakkale, Hatay ve Adana'dan, şeref holü iç yan duvarlarında kullanılan
    kaplan postu Afyon'dan, yeşil renk mermer Bilecik'ten getirilmiştir. 40
    ton ağırlığındaki yekpare lahit taşı Adana'nın Osmaniye İlçesi'nden,
    lahitin yan duvarlarını kaplayan beyaz mermer ise Afyon'dan
    getirilmiştir.
    MnyTirith
    MnyTirith
    ● Admin ●
    ● Admin ●


    <b>Doğum tarihi</b> Doğum tarihi : 20/06/90

    ANITKABİR Empty Geri: ANITKABİR

    Mesaj tarafından MnyTirith Perş. Mart 04, 2010 10:37 am

    ANITKABİR'İN MİMARİ ÖZELLİKLERİ

    Türk mimarlığında 1940-1950 yılları arası, "II. Ulusal Mimarlık
    Dönemi" olarak adlandırılır. Bu dönemde daha çok anıtsal yönü ağır
    basan, simetriye önem veren, kesme taş malzemenin kullanıldığı binalar
    yapılmıştır. Anıtkabir bu dönemin özelliklerini taşımaktadır.

    Bu dönem özellikleri ile birlikte Anıtkabir'de Selçuklu ve Osmanlı
    mimari özelliklerine ve süsleme öğelerine sıkça rastlanır.

    Örneğin dış cephelerde, duvarların çatı ile birleştiği yerde kuleleri
    dört yandan saran Selçuklu taş işçiliğinde testere dişi olarak
    adlandırılan bordür bulunmaktadır. Ayrıca Anıtkabir'in bazı yerlerinde
    (Mehmetçik Kulesi, Müze Müdürlüğü) kullanılan çarkıfelek ve rozet
    denilen taş süslemeler Selçuklu ve Osmanlı sanatında da göze
    çarpmaktadır.

    Bütün bu özellikleriyle yapıldığı dönemin en iyi örneklerinden biri olan
    Anıtkabir yaklaşık 750.000 m² lik bir alanı kaplamakta olup, Barış
    Parkı ve Anıt Bloku olarak iki kısma ayrılır.

    A- BARIŞ PARKI

    Anıtkabir; Atatürk'ün "Yurtta Sulh, Cihanda Sulh" özdeyişinden ilham
    alınarak, çeşitli yabancı ülkelerden ve Türkiye'nin bazı bölgelerinden
    getirilen fidanlarla oluşturulan Barış Parkı içinde yükselmektedir.

    Afganistan, A.B.D., Almanya, Avusturya, Belçika, Çin, Danimarka,
    Finlandiya, Fransa, Hindistan, Irak, İngiltere, İspanya, İsrail, İsveç,
    İtalya, Japonya, Kanada, Kıbrıs, Mısır, Norveç, Portekiz, Yugoslavya ve
    Yunanistan'dan çeşitli ağaç ve fidanlar getirilmiştir. Bugün Barış
    Parkı'nda 104 ayrı türden yaklaşık 48.500 adet süs ağacı, ağaççık ve süs
    bitkisi bulunmaktadır.

    B- ANIT BLOKU

    Anıtkabir Anıt Bloku üç bölümden oluşmaktadır.

    1- Aslanlı Yol
    2- Tören Meydanı
    3- Mozole

    Anıtkabir'e Tandoğan kapısından girildiğinde Barış Parkı içerisinde
    uzanan yoldan Aslanlı Yol başındaki 26 basamaklı geniş merdivenlere
    ulaşılır. Merdivenin hemen başında karşılıklı olarak istiklal ve
    hürriyet kuleleri yer alır.

    Anıtkabir yapı topluluğu içinde, simetri gözetilerek yerleştirilmiş olan
    on adet kule vardır. Bu kulelere ulusumuzun ve devletimizin oluşumunda
    büyük tesirleri olan yüce kavramları temsil eden isimler verilmiştir.
    Kuleler, plan ve yapı bakımından birbirinin benzeridir. Kareye yakın 12
    x14 x7,20 m. boyutlarında dikdörtgen plan üzerine kurulmuş olan
    kulelerin üzeri piramit biçiminde çatılarla örtülüdür. Çatıların
    tepelerinde, eski Türk çadırlarında görülen tunç mızrak ucu vardır. Eski
    Türk kilim desenlerinden alınmış geometrik süslemeler, fresk tekniğinde
    uygulanmıştır.

    Ayrıca kulelerin iç duvarlarında, o kulenin ismiyle ilgili bir
    kompozisyon ve Atatürk'ün özlü sözleri bulunmaktadır.

    İSTİKLAL KULESİ

    Aslanlı yolun sağ başındaki İstiklal Kulesi'nin iç duvarlarında bulunan
    kabartmada, ayakta duran ve iki eliyle kılıç tutan bir gencin yanında
    bir kaya üzerine konmuş kartal figürü görülmektedir. Kartal, mitolojide
    ve Selçuklu sanatında gücün, istiklâl ve bağımsızlığın sembolü olarak
    tasvir edilmiştir. Kılıç tutan genç ise istiklali savunan Türk milletini
    temsil etmektedir. Kabartma Zühtü Müridoğlu'nun eseridir.

    Ayrıca kule duvarlarında yazı bordürü olarak Atatürk'ün istiklalle
    ilgili şu sözleri yer almaktadır:

    "Ulusumuz en korkunç yok oluşla son buluyor gibi görünmüşken, tutsak
    edilmesine karşı evladını ayaklanmaya davet eden atalarının sesi,
    kalplerimiz içinde yükseldi ve bizi son Kurtuluş Savaşı'na çağırdı."
    (1921)

    "Hayat demek savaşma, çarpışma demektir. Hayatta başarı kesinlikle
    savaşta başarı kazanmakla mümkündür." (1927)

    "Biz hayat ve bağımsızlık isteyen ulusuz ve yalnız ve ancak bunun için
    hayatımızı hiçe sayarız." (1921)

    "İnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk ulusu,
    Türkiye'nin gelecekteki çocukları, bunu bir an hatırdan
    çıkarmamalıdırlar." (1927)

    "Bu ulus bağımsızlıktan yoksun olarak yaşamamıştır, yaşıyamaz ve
    yaşamıyacaktır, ya istiklal ya ölüm." (1919)

    Kulenin içinde ise Anıtkabir maketi ile Anıtkabir'i tanıtıcı ışıklı
    panolar bulunmaktadır.
    MnyTirith
    MnyTirith
    ● Admin ●
    ● Admin ●


    <b>Doğum tarihi</b> Doğum tarihi : 20/06/90

    ANITKABİR Empty Geri: ANITKABİR

    Mesaj tarafından MnyTirith Perş. Mart 04, 2010 10:38 am

    HÜRRİYET KULESİ

    Aslanlı Yol'un sol başında bulunan Hürriyet Kulesi içindeki
    kabartmada; elinde kağıt tutan melek figürü ile meleğin yanında şaha
    kalkmış bir at tasvir edilmiştir. Melek figürü bağımsızlığın
    kutsallığını, elindeki kağıt "Hürriyet Beyannamesi"ni sembolize
    etmektedir. At figürü ise hürriyet ve bağımsızlık sembolüdür. Kabartma
    Zühtü Müridoğlu'nun eseridir.

    Kule duvarlarında Atatürk'ün hürriyet ile ilgili şu sözleri yazılıdır.

    "Esas, Türk ulusunun saygın ve onurlu bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu
    esas ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla sağlanabilir. Ne kadar zengin
    ve bolluk içinde olursa olsun bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar
    insanlık karşısında uşak olmak durumundan yüksek bir işleme hak
    kazanamaz." (1927)

    "Bence, bir ulusta şerefin, onurun, namusun ve insanlığın sürekli olarak
    bulunabilmesi kesinlikle o ulusun özgürlük ve bağımsızlığına sahip
    olabilmesiyle mümkündür."

    "Özgürlüğün de, eşitliğin de, adaletin de dayandığı ulusal
    egemenliktir."

    "Bütün tarihsel yaşantımızda özgürlük ve bağımsızlığa sembol olmuş bir
    ulusuz."

    Kule içinde Anıtkabir'in inşaat çalışmalarını gösteren fotoğraf sergisi
    ve inşaatta kullanılan taş örnekleri bulunmaktadır.

    KADIN HEYKEL GRUBU

    İstiklal kulesinin önünde, ulusal giysiler giymiş üç kadından oluşan bir
    heykel grubu vardır. Bu kadınlardan kenarlardaki ikisi yere kadar
    uzanan kalın bir çelenk tutmaktadır. Başak demetlerinin meydana
    getirdiği çelenk bereketli yurdumuzu temsil etmektedir. Soldaki kadın,
    ileri uzattığı elindeki kapla Atatürk'e tanrıdan rahmet dilemekte,
    ortadaki kadın eliyle yüzünü kapamış ağlamaktadır.

    Bu üçlü grup, Türk kadınlarının Atatürk'ün ölümünün derin acısı içinde
    bile gururlu, ağırbaşlı ve azimli oluşunu dile getirmektedir. Heykel
    grubu Hüseyin Özkan'ın eseridir.

    ERKEK HEYKEL GRUBU

    Hürriyet Kulesi'nin önünde üç erkekten oluşan heykel grubu vardır.
    Sağdaki erkek başında miğferi ve kalın kaputu ile Türk askerini temsil
    ederken, onun yanında elinde kitabı ile Türk gençliğini ve aydın insanı,
    biraz gerisinde ise yerel kıyafetlerle Türk köylüsü temsil edilmiştir.
    Her üç heykelin yüzünde derin acı ile Türk milletinin kendine özgü
    ağırbaşlılığı ve yüksek irade gücü dile getirilmiştir. Heykel grubu,
    Hüseyin Özkan'ın eseridir.
    MnyTirith
    MnyTirith
    ● Admin ●
    ● Admin ●


    <b>Doğum tarihi</b> Doğum tarihi : 20/06/90

    ANITKABİR Empty Geri: ANITKABİR

    Mesaj tarafından MnyTirith Perş. Mart 04, 2010 10:38 am

    ASLANLI YOL ANITKABİR Anitkabir-04

    Ziyaretçileri Atatürk'ün yüce huzuruna hazırlamak için yapılmış
    olan 262 m. uzunluğundaki yolun iki yanında oturmuş pozisyonda 24 aslan
    heykeli bulunmaktadır. Atatürk'ün Türk ve Anadolu tarihine verdiği önem
    sebebiyle, Anadolu'da uygarlık kuran Hititlerin sanat üslubu ile yapılan
    aslan heykelleri kuvvet ve sükuneti temsil etmektedir. Heykeller
    Hüseyin Özkan'ın eseridir.

    TÖREN MEYDANI


    Aslanlı yolun sonunda yer alan tören meydanı 129 x84,25 m.
    boyutlarındadır. 15.000 kişi kapasiteli bu alanın zemini; siyah,
    kırmızı, sarı ve beyaz renkte traverten taşlardan oluşan 373 adet halı
    ve kilim deseniyle bezenmiştir.

    MEHMETÇİK KULESİ

    Aslanlı yolun bitiminde sağda Mehmetçik Kulesi yer almaktadır. Kulenin
    dış yüzeyinde yer alan kabartmada; cepheye gitmekte olan Mehmetçiğin
    evinden ayrılışı ifade edilmektedir. Bu komposizyonda, elini asker
    oğlunun omuzuna atmış onu vatan için savaşa gönderen hüzünlü, fakat
    gururlu anne tasvir edilmiştir. Kabartma Zühtü Müridoğlu'nun eseridir.

    Kulenin duvarlarında Atatürk'ün Mehmetçik ve Türk kadınları hakkında
    söylediği özlü sözler yer almaktadır:

    "Kahraman Türk eri Anadolu savaşlarının anlamını kavramış, yeni bir ülke
    ile savaşmıştır." (1921)

    "Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ulusunda Anadolu köylü kadının üstünde
    kadın çalışmasından söz etmek imkânı yoktur." (1923)

    "Bu ulusun çocuklarının özverileri, kahramanlıkları için ölçü birimi
    bulunamaz."

    Kulenin içinde; Anıtkabir ve Atatürk ile ilgili çeşitli kitaplar ve
    hediyelik eşyalar ziyaretçilere sunulmaktadır.



    ATATÜRK VE TÜRK DEVRİMİ KÜTÜPHANESİ ANITKABİR Anitkabir-02

    Mehmetçik ve Zafer kuleleri arasında yer alan; müze, kitaplık ve
    Kültürel Faaliyetler Müdürlüğü'nün içindeki birimde "Atatürk ve Türk
    Devrimi Kütüphanesi" bulunmaktadır. Atatürk, milli mücadele ve
    inkılâplar konulu Türkçe ve yabancı dillerde kitapların bulunduğu bir
    "İhtisas Kütüphanesi" olarak, her kesimden araştırmacı ve okuyucuya
    hafta içi 09.00-12.30 / 13.30-17.00 saatleri arasında hizmet
    vermektedir.

    ZAFER KULESİ

    Kulenin duvarlarında Atatürk'ün en önemli üç zaferinin tarihi ve zaferle
    ilgili özlü sözleri yazılıdır.

    Kule içinde Atatürk'ün naaşını 19 Kasım 1938'de İstanbul Dolmabahçe
    Sarayı'ndan alarak Sarayburnu'nda donanmaya teslim eden top arabası
    sergilenmektedir.
    MnyTirith
    MnyTirith
    ● Admin ●
    ● Admin ●


    <b>Doğum tarihi</b> Doğum tarihi : 20/06/90

    ANITKABİR Empty Geri: ANITKABİR

    Mesaj tarafından MnyTirith Perş. Mart 04, 2010 10:39 am

    İSMET İNÖNÜ'NÜN LAHTİ

    Barış ve Zafer Kuleleri arasında yanları açık sütunların
    oluşturduğu galerinin ortasında 25 Aralık 1973 yılında vefat eden
    Atatürk'ün en yakın silah arkadaşı, Türk Milli Mücadelesinin Batı
    Cephesi komutanı ve ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün sembolik lahdi
    bulunmaktadır. Mezar odası alt kattadır.

    İsmet İnönü, Anıtkabir'e 28 Aralık 1973'te Bakanlar Kurulu Kararı ile
    defnedilmiştir.

    BARIŞ KULESİ


    Kulenin iç duvarında Atatürk'ün "Yurtta Barış, Dünyada Barış"
    ilkesini dile getiren bir kabartma kompozisyonu yer almaktadır. Bu
    kabartmada çiftçilik yapan köylüler ve yanlarında kılıcını uzatarak
    onları koruyan bir asker figür tasvir edilmiştir. Bu asker barışın
    sağlam ve güvenli kaynağı olan Türk ordusunu sembolize etmektedir. Bu
    şekilde insanlar Türk ordusunun sağladığı huzur ortamı içinde günlük
    hayatlarını devam ettirmektedirler. Kabartma, Nusret Suman'ın eseridir.

    Kule duvarlarında Atatürk'ün barış ile ilgili şu sözleri yer almaktadır.

    "Dünya vatandaşları kıskançlık, açgözlülük ve kinden uzaklaşacak şekilde
    terbiye edilmelidir." (1935)

    "Yurtta Barış, Cihanda Barış."

    "Ulusun hayatı tehlikeyle karşı karşıya kalmadıkça savaş bir
    cinayettir." (1923)

    Kulenin içinde ise Atatürk'ün 1935-1938 yılları arasında kullandığı
    Lincoln marka tören ve makam otomobilleri sergilenmektedir.

    23 NİSAN KULESİ

    Kulenin iç duvarında 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin
    açılışını temsil eden bir kabartma yer almaktadır. Bu kabartmada, ayakta
    duran kadının tuttuğu kağıdın üzerinde 23 Nisan 1920 yazılıdır. Kadının
    diğer elinde Millet Meclisimizin açılışını simgeleyen bir anahtar
    bulunmaktadır. Kabartma, Hakkı Atamulu'nun eseridir.

    Kule duvarlarında meclisin açılışıyla ilgili Atatürk'ün özlü sözleri yer
    almaktadır:

    "Bir tek karar vardı: O da ulusal egemenliğe dayalı, hiçbir koşula bağlı
    olmayan bağımsız, yeni bir Türk Devleti kurmak." (1919)

    "Türkiye Devletinin tek ve gerçek temsilcisi yalnız ve ancak Türkiye
    Büyük Millet Meclisi'dir."

    "Bizim bakış açılarımız kuvvetin, gücün, egemenliğin, yönetimin doğrudan
    doğruya halka verilmesidir, halkın elinde bulundurulmasıdır."

    Kulede Atatürk'ün 1936-1938 yılları arasında kullandığı Cadillac marka
    özel otomobili sergilenmektedir.

    BAYRAK DİREĞİ

    Anıtkabir'in Çankaya yönündeki 28 basamaklı tören meydanına giriş
    merdivenlerinin ortasında, tek parçalı yüksek bir direk üzerinde Türk
    bayrağı dalgalanır. Amerika'da özel olarak yaptırılan 33.53 m.
    yüksekliğindeki bu direk, Avrupa'daki tek parça çelik bayrak
    direklerinin en yükseğidir. Direğin 4 metresi kaidenin altında
    kalmaktadır. Amerika'da yaşayan Türk asıllı Amerika vatandaşı Nazmi
    Cemal tarafından, kendi bayrak direği fabrikasında imal edilerek 1946
    yılında Anıtkabir'e hediye edilmiştir. Bayrak direğinin kaidesinde yer
    alan kabartmada; meşale Türk medeniyetini, kılıç taarruz gücünü, miğfer
    savunma gücünü, meşe dalı zaferi, zeytin dalı ise barışı
    simgelemektedir. Türk bayrağı, ulusumuzun yurdunu savunma, zafer
    kazanma, barışı koruma ve uygarlık kurma gibi yüce değerleri üzerinde
    dalgalanmaktadır. Kabartma Kenan Yontuç'un eseridir.

    MİSAK-I MİLLİ KULESİ

    Müzenin girişindeki bu kulenin içinde bulunan kabartma, tek vücut olarak
    kenetlenmemizi sembolize etmektedir. Kabartma, bir kılıç kabzası
    üzerinde üst üste konmuş dört elden ibarettir. Bu komposizyon Türk
    vatanının kurtarılması için içilen millet andını ifade etmektedir.
    Kabartma Nusret Suman'ın eseridir.

    Kulenin duvarlarında Atatürk'ün Milli Misak ile ilgili şu sözleri
    yazılıdır:

    "Kurtuluşumuzun genel kuralı olan ulusal andı tarih safhasına yazan
    ulusun demir elidir." (1923)

    "Ulusal sınırlarımız içinde özgür ve bağımsız yaşamak istiyoruz." (1921)

    "Ulusal benliği bulamayan uluslar başka ulusların avıdır." (1923)

    Kulenin ortasında Anıtkabir'de icra edilen törenlere katılan heyetlerin
    özel defteri imzalamaları için imza kürsüsü yer almaktadır. Müzenin
    girişi olan bu kulede bulunan aktüalite panolarında Anıtkabir'de yapılan
    önemli törenlere ait fotoğraflar da sergilenmektedir.

    ANITKABİR ATATÜRK MÜZESİ


    Anıtkabir Proje Yarışması şartlarına uygun olarak, Misak-ı Milli ve
    İnkılâp kuleleri arasındaki bölüm müze olarak belirlenmiştir. Bu amaçla
    21 Haziran 1960'ta Anıtkabir Atatürk Müzesi açılmıştır. Burada
    Atatürk'ün kullandığı eşyalar ve kendisine hediye edilen armağanlar ve
    giysileri teşhir edilmektedir.

    Müzede ayrıca Atatürk'ün madalya ve nişanları ile manevi evlatlarından
    A. Afet İnan, Rukiye Erkin, Sabiha Gökçen'in müzeye armağan ettikleri
    Atatürk'e ait eşyalar sergilenmektedir.

    İNKILÂP KULESİ


    Müzenin devamı olan bu kulede Atatürk'ün giydiği elbiseler
    sergilenmektedir. Kulenin iç duvarında yer alan kabartmada zayıf, güçsüz
    bir elin tuttuğu sönmek üzere olan bir meşale, çökmekte olan Osmanlı
    İmparatorluğu'nu simgelemektedir. Güçlü bir elin göklere doğru
    kaldırdığı ışıklar saçan diğer bir meşale ise, yeni Türkiye Cumhuriyeti
    ve Atatürk'ün Türk ulusunu çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmak için
    yaptığı inkılâpları simgelemektedir. Kabartma Nusret Suman'ın eseridir.

    Kule duvarlarında Atatürk'ün inkılâplarla ilgili şu sözleri yazılıdır:

    "Bir toplum aynı amaca bütün kadınları ve erkekleriyle beraber yürümezse
    ilerlemesine, uygarlaşmasına teknik imkân ve bilimsel ihtimal yoktur."

    "Biz ilhamlarımızı gökten ve bilinmeyen alemden değil, doğrudan doğruya
    hayattan almış bulunuyoruz."

    Müzenin giysi bölümü olarak kullanılan bu kulede; Anadolu Üniversitesi
    eski rektörü Prof. Dr.Yılmaz Büyükerşen'in yaptığı Atatürk'ün gerçek
    boyutlarında balmumu heykeli bulunmaktadır.

    CUMHURİYET KULESİ


    Sanat Galerisi'nin girişi olan bu kulenin duvarlarında Atatürk'ün
    Cumhuriyet ile ilgili şu özlü sözü bulunmaktadır.

    "En büyük gücümüz, en güvenilir dayanağımız, ulusal egemenliğimizi
    kavramış ve onu eylemli olarak halkın eline vermiş ve halkın elinde
    tutabileceğimizi gerçekten kanıtlamış olduğumuzdur."

    Kulenin içinde, Atatürk'ün öğrenim gördüğü Manastır Askeri İdadisi ile
    Sivas ve Erzurum Kongre binaları ve I. T.B.M.M. binalarının maketleri ve
    o dönemlere ait fotoğraflar sergilenmektedir.

    SANAT GALERİSİ

    Cumhuriyet Kulesi ve Müdafaa-i Hukuk Kuleleri arasında yer alan bu
    bölümde Atatürk'ün özel kitaplığı teşhir edilmektedir.

    Duvarlarda Atatürk'ü ziyaret etmiş olan yabancı devlet adamları ile
    Atatürk'ü birlikte tasvir eden yağlı boya tablolar bulunmaktadır. Bu
    tablolar, ressam Rahmi Pehlivanlı'nın eseridir.

    Galeride ayrıca, Atatürk, Milli Mücadele ve Anıtkabir konulu belgesel
    filmlerin gösterildiği sinevizyon bölümü yer almaktadır.
    MnyTirith
    MnyTirith
    ● Admin ●
    ● Admin ●


    <b>Doğum tarihi</b> Doğum tarihi : 20/06/90

    ANITKABİR Empty Geri: ANITKABİR

    Mesaj tarafından MnyTirith Perş. Mart 04, 2010 10:39 am

    MÜDAFAA-İ HUKUK KULESİ

    Bu kule duvarının dış yüzeyinde yer alan kabartmada, Kurtuluş
    Savaşımızda ulusal birliğimizin temeli olan Müdafaa-i Hukuk dile
    getirilmektedir. Kabartmada, bir elinde kılıç tutarken diğer elini ileri
    uzatmış sınırlarımızı geçen düşmana "Dur!" diyen bir erkek figür tasvir
    edilmiştir. İleri uzatılan elin altında bulunan ulu ağaç yurdumuzu, onu
    koruyan erkek figürü ise kurtuluş amacıyla birleşmiş olan milletimizi
    temsil etmektedir. Kabartma Nusret Suman'ın eseridir.

    Kulenin duvarlarında Atatürk'ün Müdafaa-i Hukuk konusunda söylediği
    sözler yer almaktadır:

    "Ulusal gücü etken ve ulusal iradeyi egemen kılmak esastır." (1919)

    "Ulus bundan sonra hayatına, bağımsızlığına ve bütün varlığına şahsen
    kendisi sahip çıkacaktır." (1923)

    "Tarih; bir ulusun kanını, hakkını, varlığını hiçbir zaman inkâr
    edemez." (1919)

    "Türk ulusunun kalbinden, vicdanından doğan ve onu esinlendiren en
    esaslı, en belirgin istek ve iman belli olmuştu: Kurtuluş." (1927)

    Kulenin içinde "Atatürk ve Milli Mücadele" konulu periyodik sergiler
    düzenlenmektedir. Ayrıca Atatürk'ün öğrenim gördüğü Harbiye Mektebi'nin
    maketi bulunmaktadır.

    SAKARYA MEYDAN MUHAREBESİ KONULU KABARTMA

    Komposizyonun sağında bir genç, iki at, bir kadın ve bir erkek
    bulunmaktadır.Bunlar, savaşın ilk döneminde düşman saldırıları
    karşısında evlerini bırakıp yurt savunması için yollara düşmüştür.
    Sağdaki delikanlı arkaya dönmüş, sol elini kaldırıp yumruğunu sıkarak
    düşmanlara; "Bir gün döneceğiz ve sizden öcümüzü alacağız" demektedir.

    Bu üçlü grubun önünde çamura batmış bir araba, çabalayan atlar,
    tekerleği döndürmeye çalışan bir erkek ve iki kadın ile ayakta bir yiğit
    ve ona bir kılıç sunan diz çökmüş bir kadın vardır. Bu grup figürleri,
    Sakarya Muharebesi başlamadan önceki dönemi temsil etmektedir. Bu grubun
    solunda, yere oturmuş iki kadın ve bir çocuk, düşman istilası altında,
    Türk ordusunu bekleyen halkımızı simgelemektedir. Bu halkın üzerinden
    uçarak Başkomutan Mustafa Kemal'e çelenk sunan bir zafer meleği vardır.

    Komposizyonun sonunda yere oturan kadın vatan anayı, diz çöken genç
    Sakarya Meydan Muharebesi'ni kazanan Türk ordusunu, meşe ağacı ise
    zaferi simgelemektedir. Vatan ana, Türk ordusunun zaferinin simgesi olan
    meşe ağacını göstermektedir. Kabartma İlhan Koman'ın eseridir.

    BAŞKOMUTAN MEYDAN MUHAREBESİ KONULU KABARTMA


    Komposizyonun solunda yer alan ve bir köylü kadın, bir erkek çocuk ve
    bir attan oluşan grup milletçe savaşa hazırlık dönemini temsil
    etmektedir. Sonraki bölümde; Atatürk bir elini ileri uzatmış ve "Ordular
    ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!" diyerek ordularımıza hedefi
    göstermektedir. Öndeki melek, Ata'nın emrini borusu ile uzak ufuklara
    iletmektedir. Bundan sonraki bölümüde, Atatürk'ün emrini yerine getiren
    Türk ordusunun fedakarlıklarını ve kahramanlıklarını temsil eden
    kabartmada, vurulup düşen bir erin elindeki bayrağı kavrayan bir yiğit
    ile siperde ellerinde kalkan ve kılıçlı bir asker Türk ordusunun
    taarruzunu sembolize etmektedir. Önde ise elinde Türk bayrağı ile Türk
    ordusunu çağıran zafer meleği bulunmaktadır. Kabartma Zühtü
    Müridoğlu'nun eseridir.

    MOZOLE

    Anıtkabir'in en önemli bölümü olan mozoleye çıkan 42 basamaklı
    merdivenlerin ortasında "hitabet kürsüsü" yer almaktadır. Mermer
    kürsünün tören meydanı cephesi dairesel geometrik motiflerle süslü olup,
    ortasında Atatürk'ün "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" sözü
    yazılıdır. Kürsü Kenan Yontuç'un eseridir.

    Mozole 72x52x17 m. boyutlarında uzunca dikdörtgen bir plan üzerine
    kurulmuş olup, ön ve arka sekiz, yan cepheler ise 14.40 m. yüksekliğinde
    ondört kolonatla çevrelenmiştir. Mozole cephesinde, solda Atatürk'ün
    Türk gençliğine hitabı, sağda ise Cumhuriyet'in kuruluşunun 10.
    yıldönümünde söylediği nutku yer almaktadır. Harfler taş kabartma
    üzerine altın yaldızlarla yazılmıştır.

    ŞEREF HOLÜ


    Şeref holüne bronz kapılardan girilir. Girişte sağda Atatürk'ün 29
    Ekim 1938 tarihli Türk ordusuna son mesajı, solda ise 2. Cumhurbaşkanı
    İsmet İnönü'nün Atatürk'ün ölümü üzerine yayınladığı 21 Kasım 1938
    tarihli Türk milletine taziye mesajı yer almaktadır. Bu iki yazıt
    Atatürk'ün doğumunun 100. yılı olan 1981'de yazılmıştır.

    Girişin tam karşısında büyük pencerenin yer aldığı nişin içinde,
    Atatürk'ün sembolik lahdi bulunmaktadır. Lahit taşı tek parça kırmızı
    mermer olup 40 ton ağırlığındadır. Lahit taşının yer aldığı bölüm ise
    beyaz Afyon mermeri ile kaplıdır. Şeref holünün zemini Adana ve
    Hatay'dan, yan duvarları ise Afyon ve Bilecik'ten getirilen kırmızı,
    siyah, yeşil ve kaplan postu mermerlerle kaplanmıştır.

    Şeref holünün 27 kirişten oluşan tavanı ile yan galeri tavanları mozaik
    ile süslenmiştir. Şeref holünün yüksekliği 17 m. olup, yan duvarlarında
    altışardan 12 adet bronz meşale bulunmaktadır. Mozole yapısının üstü,
    düz kurşun çatı ile örtülüdür.

    MEZAR ODASI

    Atatürk'ün aziz naaşı, mozolenin zemin katında doğrudan doğruya toprağa
    kazılmış bir mezarda bulunmaktadır. Mozolenin birinci katı olan şeref
    holündeki sembolik lahit taşının tam altında bulunan mezar odası
    Selçuklu ve Osmanlı mimari stilinde sekizgen planlı olup, piramidal
    külahlı, tavanı geometrik motifli mozaiklerle süslenmiştir. Zemin ve
    duvarlar siyah, beyaz, kırmızı mermerlerle kaplanmıştır. Mezar odasının
    ortasında kıble yönünde kırmızı mermer sanduka yer almaktadır. Mermer
    sandukanın çevresinde bütün illerden ve Kuzey Kıbrıs Türk
    Cumhuriyeti'nden gönderilen toprakların konulduğu pirinç vazolar
    bulunmaktadır.

    ALAGÖZ KARARGÂH MÜZESİ

    Sakarya Savaşı'nda düşmanın Polatlı yakınlarına kadar ilerlemesi üzerine
    Batı Cephesi Komutanlığı, Ankara-Polatlı arasındaki Alagöz Köyü'nü
    Cephe Karargâhı olarak seçmiştir. Bu köyün halkından, Türkoğlu Ali
    Ağa'ya ait çiftlik evi karargâh olarak kullanılmıştır.

    Sakarya Savaşı'nın bitiminde bina, sahipleri olan Ali Türkoğlu ve
    oğulları tarafından 1965 yılına kadar ev olarak kullanılmıştır. 1965
    yılında varisleri tarafından Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilmiştir.
    1967 yılında, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı olan
    Anıtkabir Müze Müdürlüğü'ne devredilen binanın, restorasyonu yapılarak
    müze haline getirilmiştir.

    10 Kasım 1968 tarihinde sadece üst katı tanzim edilerek teşhire açılmış,
    alt kat odaları ise 1983 yılında yapılan yeni bir düzenlemeyle teşhire
    açılmıştır.

    Bina iki katlıdır ve, Giysi Odası, Kitaplık ve Hatıra Eşya Odası,
    Zabitan Yemek Odası, Mutfak, Muhabere Odası, Başkumandanlık Odası,
    Kurmay Heyeti Odası, Dinlenme Odası, Yaveler Odası, Atatürk'ün Yatak
    Odası, Atatürk'ün Yemek Odası ve Hizmet Eri Odası olmak üzere 12 odadan
    oluşmaktadır.

    Adres: Anıt Caddesi Tandoğan/Ankara
    Tel: (312) 231 79 75
    MnyTirith
    MnyTirith
    ● Admin ●
    ● Admin ●


    <b>Doğum tarihi</b> Doğum tarihi : 20/06/90

    ANITKABİR Empty Geri: ANITKABİR

    Mesaj tarafından MnyTirith Perş. Mart 04, 2010 10:40 am

    Anıtkabir'in Bilinmeyenleri
    Türk milletinin kalbinin attığı yer olan Anıtkabir, bilinen siluetinin
    yanı sıra bilinmeyen bir çok gerçeği de yıllardır derinliklerinde
    saklıyor. Yapımı 9 yılda tamamlanan yaklaşık 150 bin ton ağırlığındaki
    Anıtkabir, heykellerinden süslemelerine, kulelerinden kabartmalarına
    kadar pek çok özel anlamlarla yüklü...

    Anıtkabir Komutanlığı’ndan alınan bilgiye göre,
    yapımına 9 Ekim 1944’de başlanan ve 1 Eylül 1953’de tamamlanan
    Anıtkabir’in yerini ilk olarak Aydın Milletvekili Mithat Aydın önerdi.
    Ata’nın kabrinin yapımıyla ilgili komisyon Etnoğrafya Müzesi, TBMM’nin
    arkasındaki tepe (Kabatepe), Ankara Kalesi, Altındağ ve Gazi Orman
    Çiftliği seçeneklerini eleyerek tam Çankaya’da karar kılacağı sırada,
    Aydın Milletvekili Mithat Aydın daha sonra “Anıttepe” olarak
    adlandırılacak olan Rasattepe’yi önerdi. Komisyon üyelerinin de burayı
    gördükten sonra Aydın’a hak vermeleri üzerine Anıtkabir’in Rasattepe’ye
    yapılması kararlaştırıldı. Türk milletine gömüleceği yer konusunda bir
    vasiyette bulunmayan Atatürk’ün yıllar önce bir gezi sırasında
    Rasattepe’yi gezerken ağzından dökülen “Bu tepe ne güzel bir anıt
    yeri...” sözleri de bugün için çok anlamlı...




    Anıtkabir için 1941’de açılan yarışmaya, İkinci
    Dünya Savaşı’nın en çetin günleri yaşanmasına rağmen Türkiye, Almanya,
    İtalya, Avusturya, İsviçre, Fransa ve Çekoslovakya’dan toplam 49 proje
    katıldı. Ancak en çok beğenilen üç proje arasında Prof. Emin Onat ile
    Doç. Orhan Arda’nın “25” numaralı projesi kabul edildi.




    VATAN TOPRAĞINDA YATIYOR



    750 bin metrekarelik bir alan üzerinde aslanlı yol,
    tören meydanı, mozole ve on kuleden oluşan Anıtkabir, 907 metre yüksekte
    yer alıyor. Ata’nın kabri 40 tonluk yekpare mermerden yapılan sembolik
    lahtin yaklaşık 7 metre altındaki mezar odasında bulunuyor Türk
    milletinin kalbine gömdüğü Atatürk, Selçuklu-Osmanlı kümbet mimarisine
    göre yapılmış sekizgen şeklindeki mezar odasında “vatan toprağında”
    yatıyor.

    Ölümünden 15 yıl sonra Etnoğrafya Müzesi’ndeki
    geçici istirahatgahından Anıtkabir’e nakledilen Ata’nın naaşı, tahnit
    işlemi çözülerek, Suriye’deki Caber Kalesi, Kore’deki Türk şehitliği,
    Selanik’teki doğduğu evin bahçesi, KKTC ve illerden getirilen
    toprakların harmanlandığı “vatan toprağına” İslami usullere göre
    kefenlenerek ve yüzü kıbleye bakacak şekilde defnedildi. Ata’nın
    kabrinin yer aldığı mezar odasına, Genelkurmay Başkanı’nın izniyle
    girilebiliyor.



    ASLANLARIN SIRRI






    Türk milleti için kutsal değerlerle kuşatılan
    Anıtkabir’deki her mimari unsur ayrı bir mana taşıyor. Ata’nın kabrine
    ulaşan 262 metrelik Aslanlı yolun sağ ve solunda bulunan 24 aslan, “24
    Oğuz boyunu” temsil ediyor. Türk kültüründe güç sembolü olduğu için
    seçilen aslan figürlerinin çift olması milletin “birlik ve bütünlüğünü”
    vurgularken, aslanların kedi gibi yatar pozisyonda olması ise bu büyük
    gücün “barışseverliğini” sembolize ediyor. Ziyaretçilerin de kabrin
    manevi atmosferine ayak uydurmaya yönlendirildiği Aslanlı yolda, taşlar
    Ata’nın huzuruna çıkanların “başlarının öne eğik” olması için 5
    santimlik çim boşluğu bırakılarak döşenmiş.


    Depreme karşı dayanıklı kılmak için tıpkı bir
    geminin su altındaki kısmı gibi toprağın içine yerleştirilen
    Anıtkabir’de mozolenin iç duvar ve zemini en nadide mermerlerle
    kaplanırken, tavanları renkli ve altın varaklı İtalyan mozaikleriyle
    süslenmiş. Milli değerleri temsil eden isimler verilen ve Selçuklu çadır
    mimarisinin özelliklerini yansıtan bir mimariyle yapılan 10 kule
    Anıtkabir’in siluetine ayrı bir değer katıyor.





    BAYRAK DİREĞİ ABD’DEN GELDİ





    Anıtkabir’in diğer unsurlarında olduğu gibi bayrak
    direği de çok özel... Anıtkabir’in 33,5 metre uzunluğundaki bayrak
    direğini 1946 yılında Nazmi Cemal adlı bir Türk vatandaşı ABD’den
    gönderdi. 4 metresi kaidenin altında gömülü bulunan direğin 29,5 metresi
    görülebiliyor.





    MÜZEDEKİ ESERLER





    Anıtkabir’deki Atatürk Müzesi de Ata’nın doldurulmuş
    köpeği Foks’tan tıraş takımlarına, bastonlarından aldığı çok özel
    hediyelere kadar özel hayatını yansıtan pek çok nadide parçaya
    evsahipliği yapıyor. Ata’nın anne ve babasının fotoğrafları, Türkiye
    Cumhuriyeti’nin verdiği eski yazı ve Latin harfleriyle basılmış iki
    nüfus cüzdanı, Göğsünde taşımayı en çok sevdiği madalyalardan biri olan
    1917’de Sultan 5. Mehmet Reşat’ın verdiği altın imtiyaz madalyası,
    Sovyet Mareşali Voroshilov ve İran Şahı Pehlevi’nin hediye ettiği
    değerli taşlarla süslü kılıçlar ve ince bir zevkin ürünü olan saatleri
    dikkat çekici parçalar arasında...






    A


    tatürk’ün hem baston hem
    de tüfek olarak kullanılabilen özel silahı, manevi kızları Sabiha
    Gökçen ve Afet İnan’a hediye ettiği çok özel tabancaların da
    sergilendiği müzede, manevi kızı Rukiye Erkin’e hediye ettiği, ancak bir
    mercek yardımıyla okunabilen ****l mahfazası içinde mini bir Kuran
    dikkati çekiyor.


    ETİYOPYA KRALI’NIN İLGİNÇ ÇELENGİ





    Milletvekili mazbataları ve 1927 yılında yaklaşık 5
    günde okuduğu Nutuk’un orijinal metninin de yer aldığı müzede, Etiyopya
    Kralı Haile Selasiye’nin 1967 yılında Anıtkabir ziyaretinde mozoleye
    bıraktığı iki büyük gül dalıyla sembolize edilen gümüş çelenk de en
    ilginç parçalardan birisi...




    Anıtkabir’deki Atatürk Müzesi’nde ayrıca okumaya
    büyük önem veren Atatürk’ün özel kitaplığında bulunan Türk ve İslam
    tarihi, dil, edebiyat, sosyal bilimler, bilim ve teknik konularındaki
    Türkçe, Osmanlıca, Fransızca, İngilizce, Almanca, Rusça, Arapça, Farsça,
    Slav dillerindeki toplam 3 bin 118 kitap da sergileniyor.

    Svç
    Svç
    Yeni Üye
    Yeni Üye


    ANITKABİR Empty Geri: ANITKABİR

    Mesaj tarafından Svç Çarş. Nis. 21, 2010 9:30 am

    Paylaşım için teşekkürler bu sitedeki yaptığınız özeni forum sitemdede göstermeniz dileğimle...
    MnyTirith
    MnyTirith
    ● Admin ●
    ● Admin ●


    <b>Doğum tarihi</b> Doğum tarihi : 20/06/90

    ANITKABİR Empty Geri: ANITKABİR

    Mesaj tarafından MnyTirith Çarş. Nis. 21, 2010 10:09 am

    kurucu olduğumuz için doğaldır
    FurKan
    FurKan
    Yeni Üye
    Yeni Üye


    ANITKABİR Empty Geri: ANITKABİR

    Mesaj tarafından FurKan C.tesi Mayıs 08, 2010 9:35 pm

    Atam İzindeyiz !!!
    MnyTirith
    MnyTirith
    ● Admin ●
    ● Admin ●


    <b>Doğum tarihi</b> Doğum tarihi : 20/06/90

    ANITKABİR Empty Geri: ANITKABİR

    Mesaj tarafından MnyTirith C.tesi Mayıs 08, 2010 9:36 pm

    Aynen Dostum

      Forum Saati Ptsi Nis. 29, 2024 2:30 pm